Dr. Cemil Tugay ile İzmir’de yeni dönem

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay röportajı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ilk kez Orhan Uğuroğlu’nun sorularını yanıtladı. Başkan Tugay röportajda, İzmir‘in geleceği hakkında görüşlerini ve projelerini tek tek anlattı.

CHP’nin Türkiye’yi kırmızıya boyamasının anlamını siyaseten nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dr. Cemil Tugay: Son genel seçimlerden sonra partide yaşanan değişim sürecinin, halk tarafından olumlu karşılandığını düşünüyorum. Bunun arka planında da aslında Türkiye’de yeni bir siyaset arayışının olduğunu düşünüyorum. Bir taraftan AK Parti’nin son zamanlarda özellikle ekonomide ama genel olarak Türkiye’nin gelişimiyle ilgili başarısızlık sürecinin de etkili olduğunu düşünüyorum. Bütün bu faktörler bir araya geldiği zaman, böyle bir sonuç çıktı. Biz iyiye gidiş bekliyorduk ama beklediğimizden daha iyi bir sonuç çıktı. Bu da bizi “belki bir erken genel seçim olur” düşüncesine sevk etti. Bu yönde de umudumuz var.

Erken seçim bir iki değişik anlam taşıyor. Birincisi Recep Tayyip Erdoğan, 2014-2018’de iki kez seçildi. Anayasa’ya göre üçüncü kez aday olmaması gerekiyordu. Yüksek Seçim Kurulu, 2018 Cumhurbaşkanlığı Hükümet Seçimi açısından ilk dedi. 2023 de ikinci oldu. Eğer erken seçim olursa buna meclis karar verecek ve 360 oy gerekir. Erdoğan’ın bir dönem daha seçilme şansı var aday olursa.  Son seçimim finalim dedi ama belediyeleri baktı kaybedecek son çıkışıydı. Ondan vazgeçebilir. 2014-2033, yani 19 yıl cumhurbaşkanlığı, dört seçim kazanmış olacak. Anayasa tam paspas olacak. Özgür Özel erken seçime pek sıcak bakmadı. Ne dersiniz?

Karsiyaka 6427
Dr. Cemil Tugay Ile İzmir'de Yeni Dönem

SEÇİM OLSA ERDOĞAN KAZANAMAZ!

Dr. Cemil Tugay: Şu gün için bir erken seçim olursa, Sayın Tayyip Erdoğan’ın kazanacağını düşünmüyorum bu şartlar altında. Bir iki sene sonra nasıl olur bilmiyorum. Bu değerlendirmeyi mutlaka partimizin genel merkezi yapacak. Onların yapacağı değerlendirme doğru olacaktır. Ancak Türkiye’deki sorunların düzelmesi için şu andaki iktidarın önümüzdeki yıllarda da bir başarı göstereceğini düşünmüyorum. Bunun da faturası herkese kesiliyor. Yani sıradan vatandaşa da, yatırımcıya da, aynı zamanda belediyeler gibi halkın hizmetinde olan çok önemli kamu kurumlarını da etkiliyor. O nedenle bir an önce Türkiye’deki ekonomik ortamı düzeltecek iktidarın olmasını ben kendi adıma arzu ediyorum.

Halkın da beklentisi bu orantıda. Bu ekonomik krizi düzeltecek ellerinde yeterli kredi, fon, dış kredi yok. Dolayısıyla ekonomi krizinin devam etmesi halinde bırakıp giderler gibi de bir düşünce var kamuoyunda. Yürütemeyecekler, bu ekonomik kriz büyük baskı oluşturacak.

Dr. Cemil Tugay: Ellerindeki bütün kozları değerlendiriyorlar gibi. En son Mehmet Şimşek’in politikalarıyla Türkiye’de ekonomi düzelir diye bir anlayış vardı ama şu anda uygulanan politikada işsizliği daha çok artırdı, yatırımı neredeyse durma noktasına getirdi. Bu kadar yüksek faizi kaldırmıyor bu ülke, enflasyonu da tabii… Kötüye doğru gitmeye devam ediyoruz. Bunun bitmesi lazım bir an önce. İşi bilenler tarafınca ülkenin, ekonominin yönetilmesi lazım. Bir liyakat sorununun olduğunu düşünüyorum.

Zamlar da gelecek… Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi 6 ay doğalgaz, elektriğe zam yapmadılar, yerel seçim nedeniyle yapılmadı. Yine zamlar gelip, petrol fiyatları da artarsa vatandaşın hali düşünülemez hale geliyor.

0a9ae8252
Dr. Cemil Tugay Ile İzmir'de Yeni Dönem

BÜTÇEMİZDEN DEV KISINTI!

Dr. Cemil Tugay: Bizim belediyelerin biliyorsunuz gelirleri ödenen vergilerden, İller Bankası üzerinden gelen bir payla daha çok ağırlıklı olarak olur. Normalde belediye harcama bütçelerinin yüzde 50 – 70 arası İller Bankası’ndan gelirle ödenirdi yakın zamana kadar. Ben 2019’da başladığımda yüzde 50’ye yakındı. Şu anda yüzde 10’lara düştü. Ben Karşıyaka Belediyesi’ni bıraktım orada 2 milyar 450 milyonluk bir bütçe yapıldı, 2024 yılı için. İlk aylarda gelen rakamlar aynı şekilde gelmeye devam ederse bunun yüzde 10-15 arası miktarı gelecek. Bunlarla istenilen nitelikte bir yerel hizmet de üretilemiyor.

Bu çok önemli. “Topal ördek olacak belediyeler” dedi ama bunu fiiliyata dökmüş AKP iktidarı.

Dr. Cemil Tugay: En son gelen rakam 30 milyon liraydı bir aylık.

Peki maaşları karşılayabiliyor muydu?

Dr. Cemil Tugay: Çok zorlanıyordu bütün belediyeler şu an da çok zorlanıyor. 360 milyon lira yapar eğer 30 milyon lira 12 ay gelse. 360 milyon lira, 2 milyar 450 milyon lira bütçe içinde yüzde 12 gibi bir rakama denk geliyor.

Belediyeler hizmet edecek, vatandaş da bunun karşılığında belediyelere teveccüh gösterecek veya başarılı bulup genel seçimlerde CHP’yi destekleyecek. Dört yıl boyunca bu politikayı devam ettirirse çok büyük bir tuzak olacak.

0a9ae8620
Dr. Cemil Tugay Ile İzmir'de Yeni Dönem

Dr. Cemil Tugay: Bu sadece CHP’li ya da muhalif belediyeleri etkileyen bir durum değil. Gördüğüm kadarıyla AK Partili belediyeler de sıkıntı yaşıyorlar. Bize göre biraz daha fazla destek alıyorlardır ama yine yeterli destek alınmıyor. Onlar da bizde Menemen Belediyesi’nde oldu aynı şey. Kendilerine kaynak sağlamak için kendi öz kaynaklarını, daha doğrusu gayrimenkullerini, taşınmazlarını satarak kaynak üretmeye çalışıyorlar. Ülkenin kesesinden gidiyor.

İzmir ile ilgili vaatleriniz çok. Türkiye’nin üçüncü büyük kenti, önemli bir kent. İzmir’in dağlarında çiçekler açacak mı başkanlığınız döneminde?

MASTER PLAN YAPACAĞIZ

Dr. Cemil Tugay: İzmir’in kentleşmesi ile ilgili sorunlar var. Aslında Türkiye’nin bütün büyük şehirlerinde yaşanan sorunların benzer türlerinden var. Belki son yıllarda çözüm üretmek anlamında biraz daha yavaş kalınmış olabilir ama yine de sorunun temeli aslında yerel yönetimlerden kaynaklı değil. Diğer taraftan ülkenin genel durumundaki sıkıntıların yansıması nedeniyle bazı şeyler istenildiği kadar hızlı çözümler üretilemedi. Bu dönem için aklımda şöyle bir plan yaptım; bir kere bir master planı çerçevesinde çalışacağız her konu için söyleyebilirim. Ulaşım, körfezin temizliği, altyapı yatırımları, deprem konusu, kentsel dönüşüm konusu…

Bunların hepsini bir master plan çerçevesinde çalışacağız. Kırsal bölgenin planlanması kalkınma açısından, havzaların korunması, temiz suyun önümüzdeki 10-20-30-40-50 yılı hesaplayarak planlanması gibi konuların hepsine işin başında uzun vadeli bir master plan çerçevesinde onu yaparak başlatacağız ve o plan çerçevesinde çalışacağız. Ben buna güveniyorum. Elimizdeki kaynakları en verimli ve en doğru şekilde kullanarak, mümkün olan en kısa zamanda en fazla işi başarmayı amaçlayacağız. Az önce size saydığım başlıklar İzmir’in sorunları. Trafik, ulaşım, altyapı, körfez kirliliği, kentsel dönüşüm, çevre sorunları, atık yönetimi…

İzmir deprem bölgesinde, kentsel dönüşüm en az İstanbul kadar önemli İzmir için.

Buzze6827
Dr. Cemil Tugay Ile İzmir'de Yeni Dönem

DEPREME HAZIRLIK ŞART!

Dr. Cemil Tugay: İzmir’deki tehlikeli fay hatları, İstanbul kadar büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip değil açıkçası. Böyle bir sorun var. Karşıyaka Belediye Başkanıydım biliyorsunuz ve 30 Ekim 2020 depreminde belediye başkanıydım. O deprem hepimizi çok korkuttu. Arkasından 6 Şubat depremi yaşandı ülkemizde. 6 Şubat depreminden hemen sonra bölgeye gittim ve uzun süre bölgede kaldım. O erken dönemde yaşananları canlı olarak yaşadım ve bunların getirdiği bir deneyim oldu bana. Pek çok çalıştay yaptık biz o zaman ve düzenlenen pek çok çalıştaya da katıldım. Bunlardan edindiğim bilgilerle şu anda kafamda bir plan var. 

Şunu söylemem lazım İzmir’in zeminin güvenli olmadığı yerler var ya da binalarının güvenli olmadığı alanlar var. Bu fay hatları konusunda geçen yüzyıllara baktığımız zaman İzmir’de ne kadar büyüklükte bir deprem olabileceğini, bu depremin nereye etkileyebileceğini az çok anlıyorsunuz. Tabi ki doğa bu belli olmaz, bazen hesaplar başka türlü olabiliyor ama mesela Hatay’da, Maraş’ta o bölgede yaşanan deprem Güneydoğu Anadolu büyük fay hattının ürettiği bir deprem. Orada yüzyıllardır ağırlığı çok şiddetli depremler oluyor. İzmir’de de baktığınız zaman genelde 6,5 şiddetini aşmayan depremler görüyorsunuz, merkez için bahsediyorum.

Bunların yaratacağı etki, özellikle zeminin problemli olduğu alanlarda oluyor. Bizde de son depremde Manavkuyu bölgesi dediğimiz bir alan etkilendi, Bayraklı ilçesine bağlı olan. Bizde de denize yakın alanlarda, yine zeminin biraz alüvyon olduğu alanlarda bina hasarlarına yol açtı. Bunlardan dolayı bu bölgelere odaklanmamız gerektiğini biliyoruz. Bu bölgelerde önlem almamız gerektiğini biliyorum.

Toplu konut açısından bakıldığında Evka projesi Burhan Özfatura’nın başlattığı, 80’li yılların ikinci yarısı galiba. Türkiye’ye örnek projelerdi. Depreme dayanıklı, zemin etüdü yapılmış değil mi? Fiyatları uygun. Bu konuda İzmir deneyimli. Bir de TANSAŞ’ı vardı alışveriş, sonradan özelleşti galiba belediyeden çıktı ama o da Türkiye’de ilkti. Ankara’ya geldi diye sevinmiştik. Türkiye’de ilklerin merkezi de İzmir. Bu altyapı, kentsel dönüşüm açısından gerçekten bu dönem İzmir halkı için önem taşıyor.

0a9ae7868
Dr. Cemil Tugay Ile İzmir'de Yeni Dönem
5 YILDA 25 BİN SOSYAL KONUT MÜJDESİ

Dr. Cemil Tugay: Kentsel dönüşümle ilgili bir deprem riskli alanları dönüştürmek, ikincisi plansız yerleşim alanlarımız var onları planlı hale getirip yine sağlıklı düzgün konutlar yapmak diye ayırabileceğim ilk ayrı çalışmayı yapmamız gerekiyor. Bunların bir bölümü yerinde dönüşümü, bir bölümü de şehrin başka bir alanına geçici de olsa insanları götürmeyi ve sonra tekrar alana getirmeyi içeriyor. Onun için seçim kampanyamda bunu vadettim. En az dedim 25 bin sosyal konut yapacağız 5 yıl içerisinde, bununla ilgili çalıştık, alanları bile belirledik aslında. Zamanla yarışıyoruz biz. Yaptığımız her işte zamanla yarıştığımızı düşünüyorum.

Hak sahiplerine bir bedel yüklenecek mi?

Dr. Cemil Tugay: Uzun vadeli, düşük ödemeler olacak. Biz olabildiğince sübvanse edeceğiz, olabildiğince minimalize edeceğiz maliyetini ve fiyatını. Gerçek anlamda bir sosyal konut projesi olacak bu ama bunları yaparken de bir taraftan yeni bir yerleşim alanı anlayışını da uygulamaya sokalım diyoruz. İnsanlar ihtiyaçları için şehir merkezine gitmek zorunda kalmasın, alışveriş olsun, sosyal ihtiyaçlar olsun, eğitim olsun, sağlık olsun bunları kendi yaşam alanlarında bulabilsinler. Şehir Bölge Planlama Anabilim Dalı’nın çalışmaları ışığında; 3 dakikalık şehir, 5 dakikalık şehir, 15 dakikalık şehir gibi bazı yeni tanımlamalar var. Biz 15 dakikalık şehir, yani yürüme mesafesinde 15 dakikada ihtiyaçlarınızın tamamını görebileceğiniz alt yerleşim birimleri oluşturalım diye tasarlıyoruz aklımızda.

Ne kadar nüfusa tekabül edecek bu yerler?  

Dr. Cemil Tugay: Yani her bir yerleşim alanı 3-5 bin konut arasında bir haneye sahip olacak ve tabi 10-15 bin civarında da nüfusa hitap edecek.

Beldeden büyük, neredeyse bir ilçeye yakın.

Buzz 0059
Dr. Cemil Tugay Ile İzmir'de Yeni Dönem

Dr. Cemil Tugay: Evet ama ona göre planlayacağız her şeyi. Çevresel etkisini de ona göre hesaplayacağız.

Bunu yaparken altyapı, ulaşım geliyor değil mi? Bir de ulaşılabilir olmak merkeze. Metro açısından baktım, raylı ulaşım açısından baktım. İzmir bu konuda biraz geri kalmış gibime geliyor. İstanbul çok hızlı gidiyor, Ankara hızlı gitmeye çalışıyordu belediye meclisi engel oluyordu. Şimdi İzmir’de belediye meclis sorunu da yok ama metro ve raylı sistem, tramvay. Bunları özellikle yeni yerleşim yerleri başlayarak İzmir’de yaygınlaştırmayı düşünüyor musunuz?

Dr. Cemil Tugay: Kesinlikle. İzmir’in metro ve raylı sistem açısından geride olduğunu zannetmiyorum. Tam net rakamlara sahip değilim ama gözlemsel olarak İstanbul son 5 yılda bir atak yaptı doğru. Ankara’da maalesef istenilen seviyede değil ama İzmir’in yeni projeleri var. Buca metrosu, Karabağlar-Gaziemir metrosu, Örnekköy tramvayı.

Bunlar başlamış mı yoksa başlatacağınız mı?

ULAŞIM SORUNLARINA ÇÖZÜM

Dr. Cemil Tugay: Buca metrosu inşaatı başladı, henüz başlangıç seviyesinde ama hızlandırıp bir an önce bitirebiliriz ki niyetim o. Arkasında Karabağlar- Gaziemir metrosu yatırım planına alındı, kabul edildi. Onu da bir an önce projelendirip, ihalesini yapıp, kaynak bulup yatırımını yapalım diye düşünüyorum. Metro yatırımları kendi kendini finanse eden yatırımlar. O yüzden dış kaynak bulma noktasında zorlanmıyorsunuz aslında. Ödeniyor yakın zaman içinde ve bundan yararlanarak ilave bazı metro projeleri geliştirmek de var aklımda. Ama öncelikli işimiz başlamış olan Buca metrosunu bitirmek olacak, sonrasında Karabağlar-Gaziemir metrosunu bitirmek olacak. Ondan sonra diğerlerine bakacağız. Metro ve raylı sistem, toplu ulaşımın şu anda görülen en iyi çözümleri. O nedenle bunları olabildiğince çoğaltmayı amaçlayacağız.

İzmir’in nüfusunda çalışan mı ağır, emekliler mi ağır, gençler mi, üniversiteliler mi? Nüfus açısından nasıl değerlendiriyorsunuz İzmir’i?

EMEKLİLER ÖNCELİĞİMİZ
0a9ae1730
Dr. Cemil Tugay Ile İzmir'de Yeni Dönem

Dr. Cemil Tugay: Türkiye ortalamasından daha fazla yaşlı insanın, emeklinin yaşadığı bir şehir İzmir. 1 milyon 240 bin civarında emekli var İzmir’de. Burada nüfus yaş ortalaması Türkiye ortalamasına göre biraz daha fazla. Gençler de açıkçası İzmir’de doğup büyüyorlar ama daha sonra başka şehirlere, ülkelere gitme eğilimindeler. Bir bizim ileri yaş nüfusumuzu destekleyecek politikalarımızı geliştirmemiz lazım.

Var mı?

Dr. Cemil Tugay: var tabi ki. Aslında ben Karşıyaka Belediye Başkanıyken Türkiye’de ileri yaş eylem planı hazırlayıp, bu konuda en ciddi çalışan belediyelerden biriydim. Pandemi döneminde 65 yaş üzerindeki vatandaşlarımıza odaklandık, onlar sokağa çıkma yasağına maruz kaldılar. Daha fazla risk grubundaydılar. Biz onlara daha fazla nasıl destek olabiliriz diye daha fazla yoğun olarak çalıştık onlarla. O dönemde ben fark ettim ki çok fazla sayıda yalnız yaşayan, sıkıntısı olan, yardıma ihtiyacı olan ileri yaş vatandaşlarımız var. O nedenle o alanda biraz daha yoğunlaştık. Bir ileri yaş eylem planı yaptık. Türkiye’de pek çok yerde yapılmayan bir sürü işi yaptık. 

İlk defa duyuyorum.

Dr. Cemil Tugay: Maalesef ben yaptığım birçok çalışmayı topluma çok aktaramadım. Böyle bir hata yapmış olabiliriz. Ben bilim insanıyım. Klasik siyaset aşamalarından gelmiyorum. Diğer taraftan iletişim konusu da benim için çok iyi bildiğim çalıştığım bir konu olmadı. Siyasette daha ileri kariyerler yapalım diye de ben başlamadım bu işe. Partiye üye olurken işin mutfağında destek vereyim diye düşünmüştüm. Ben plastik cerrahi uzmanıyım ve kendi mesleğimde oldukça tatminkar gidiyordu her şey. Sadece maddi açıdan değil oldukça başarılı bir hekim profilim vardı. Kendi istediğim şekilde geliştirmiştim her şeyi, iyi gidiyordu. O yüzden siyaseti sadece ülkenin sorunları nedeniyle, ben de katkı vereyim duyarsız bir insan olmayayım diye dahil oldum. Belediye başkanı falan olmayı düşünmemiştim.

Nereden geldi teklif?

Dr. Cemil Tugay: Siyasi olarak yakın çevremde olan insanlardan geldi bu öneri ve epeyce de düşündüm. Ama sonra madem bir duyarlılık sahibiyim, bir şeyler yapmak istiyorum o zaman uzak kalmayayım dedim ve başvurdum. Başvururken aday olarak seçileceğimden de emin değildim ama başladık. Geçen 5 yıl benim için gerçekten çok dolu geçti. Çünkü yaptığım her işi iyi yapmak için çok çaba gösteririm.

Biraz mükemmeliyetçilik mi var? Siyasette çok uygun değildir de o yüzden sordum.  

Dr. Cemil Tugay: Öğrenciyken sınavlardan çok iyi not alayım diye çalışırsınız, fakültede mezun olursunuz bir meslek sahibi olduğunuz zaman insanlara daha iyi hizmet edeyim görevimi iyi yapayım dersiniz. Ben plastik cerrah olmak için ihtisasa başladığımda dünyanın en iyi plastik cerrahı olacağım diye kapıdan içeri girdim. O nedenle de kendimi motive ediyordum çalışıyordum. Belediye başkanlığında da çok ağır bir sorumluluk altına giriyorsunuz. İnsanlar gözünüzün içine bakıyor “ben sizden hizmet bekliyorum” diye. Şu anda da seçileli çok kısa bir süre oldu ama temas ettiğim binlerce insan ki artık herkes tanıyor ve bir şekilde gördüğü zaman bir şeyler söylüyor.

Sağ olsunlar hep destekleyici şeyler söylüyorlar ama diğer taraftan da “biz hizmet bekliyoruz” diyorlar. Onu size söyledikleri zaman şunu düşünmeden edemiyorsunuz; “bu hizmeti vermek için ben çok iyi olmalıyım, çok çalışmalıyım, bütün bilgi ve becerimi kullanmalıyım”. Tabi ki her şeyi bilmiyoruz o durumda, öğrenebildiğimiz kadar öğreneceğiz, öğrenemediğimiz kısımlar içerisinde de bilen insanlardan yardım istemeyi, onlarla beraber çalışmayı, o kültürü geliştirmeyi öğreneceğiz. Geçen 5 yıl benim için öyle geçti. Emin olun bir fakülte bitirmiş kadar deneyim oldu.

5 yıl sonuçta insan için çok önemli bir deneyim süreci olabilir, yeter ki o süreyi doğru kullanmış olun. Karşıyaka Belediye Başkanlığına ben başlarken, benden çok çevremin teşvikiyle olmuştu bu iş. Ama İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına bizzat ben kendim talip oldum, ben istedim ve İzmir’e çok katkı verebileceğime inanarak istedim.

Belediye meclis üyesi oluyor ilçe belediye başkanları, dolayısıyla İzmir Büyükşehir’in sorunlarını da meclisten dolayı öğrendiniz ve biliyorsunuz değil mi? Zorlukları da görerek aday oldunuz?

Buzz 5457
Dr. Cemil Tugay Ile İzmir'de Yeni Dönem

Dr. Cemil Tugay: Büyükşehir’in gündeminde olan sorunlar meclisin gündeminde de olduğu için dediğiniz doğru. Daha önemlisi şu; hali hazırda yürürlükte olan mevzuata göre, Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluklarında olan işler aslında ilçelerde de belirli hizmetlerinin en az yarısını kapsıyor. Pek çok sıkıntıda dönüp Büyükşehir Belediyesi’nden talepte bulunuyorsunuz ya da onların çözüm üretmesini bekliyorsunuz. O sistemin içinde oluyorsunuz.

Birbirinden kopuk çalışmıyor. İlçe belediyeleri ve Büyükşehir Belediyesi aslında birbirini tamamlaması gereken parçalar gibi. Ben burada bir taraftan sorunları saptayıp onların hangisiyle ilgili Büyükşehir’in hangi çalışmaları yapması gerektiğini düşünürken, diğer taraftan aksayan yönlerin de neden aksadığını görme şansım oldu. O yüzden sahip olduğum deneyim o açıdan çok önemli. Bunu ben kampanyamda da söyledim, vatandaşlarımıza bunu anlatmaya çalıştım inanarak bunu söyledim. Büyükşehir Belediye Başkanı olacak kişinin, özellikle metropolde daha önceden bir ilçe belediyesini yönetmiş olması büyük bir avantajdır. Şehri tanır, sistemi bilir, Büyükşehir Belediyesi ile beraber çalışmanın ve beraber çalışma sürecinde nelerin problem olduğunun da farkında olarak böyle bir göreve başlar. Çok büyük avantaj sağlar. Bende şu anda epeyce hazır görüyorum kendimi.

Bu deneyiminizin halka olumlu yansıması lazım İzmirlilere. Üç tane İzmir’in en öneli sorunu nedir diye size sorsam neleri sıralarsınız?

Dr. Cemil Tugay: Trafik, ulaşım, kentleşme problemi, plansız yerleşmiş mahalleler, depremle ilgili riskli bölgeleri, bir de tabi körfezin kirliliği bizim için. En önemli sorunlar.

Buzz5167
Dr. Cemil Tugay Ile İzmir'de Yeni Dönem

Körfezde hala koku oluyor mu? Sorun büyük mü temizlik açısından?

Dr. Cemil Tugay: Çözülmeyecek bir sorun kesinlikle değil. Onunla ilgili de ne yapmamız gerektiğini net olarak biliyorum. Plan aklımda ve uygulama ile ilgili aslında bir zorluk da yok.

Kredi ya da parasal sorun var mı?

Dr. Cemil Tugay: Uluslararası birkaç kaynaktan sağlam kredi şeyleri var. Şu anda hazır aslında destekleyecek kaynaklar ve bunları doğru kullanmamız halinde 3-5 sene içinde körfezin çok ciddi bir temizlenme olacağını biliyorum. İnanıyorum demiyorum biliyorum.

Öğrenciler ve yurt sorunları var Türkiye genelinde. Sizin İzmir’de gençlere yönelik projeniz var mı?

Dr. Cemil Tugay: Yeni dönemde, yeni yapacağımız işlerden birisi ki ilk mecliste bu önerge olarak gündeme gelecek. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı altında Eğitim Destekleri Şube Müdürlüğü açıyoruz. Öyle yeni bir müdürlük kuruyoruz. Esnaf müdürlüğü kuracağız. Bu Eğitim Destekleri Müdürlüğü çok önemli bir iş yapacak. Sadece ve sadece lise ve üniversite öğrencilerinin daha alttaki öğrenciler de olabilir ama özellikle yoğun olarak lise ve üniversite öğrencilerinin eğitimleri ile ilgili ihtiyaçları olan her türlü desteği sağlamayı amaçlayacak. Barınma problemi varsa barınma, ulaşım problemi varsa ulaşım, ihtiyaç duyduğu malzeme, kişisel ihtiyacı varsa o, gıdaysa gıda.

Ama sadece onlardan ibaret değil. Diyelim yurt dışında bir yerde eğitim almayı düşünüyor, daha yüksek bir desteğe ihtiyacı var bu da dahil olacak. Bunları da incelemeye alacağız. Hepsine karşılık verebilen bir sistem geliştireceğiz. Diğer taraftan öğrencilerimizin çalışma alanları bulmasıyla ilgili çalışacağız. Onlara bir okuyup bir taraftan çalışma imkanı sağlayan çözüm önerilerimiz olacak. Yine okulunu bitirmiş öğrencilerimiz için de NEET projeleri başta olmak üzere, onları bir işe yerleştirme konusunda, istihdam edilmeleri konusunda yenilikçi bütün uygulamaları gerçekleştireceğiz. Bunu yapan büyük ve kalabalık bir müdürlüğümüz olacak. Öğrencileri takip edecek, başvuruları çok hızlı şekilde sonlandıracak. Belediyenin önemli kaynaklarından birisini buraya ayıracağız. Emeklilere, 0-3 yaş arası çocuğu olan annelere ve öğrencilere özel bir ihtimamız olacak. Sosyal destekleri sağlamak açısından.

Emekliler açısından huzurevi gibi ya da yaşlı bakım evi gibi, Alzheimer gibi hastalıklar için özel yerler açılıyor. Evinde yaşayan emekli için başka ne destek verebilirsiniz? 

Buzz 1035
Dr. Cemil Tugay Ile İzmir'de Yeni Dönem

Dr. Cemil Tugay: Bir kere kullandıkları suyun 4 metreküplük kısmını ücretsiz vermeyi ve sonraki bölümünde de yüzde 50 indirim yapmayı vadettik. Onun dışında benim Karşıyaka’dan uyguladığım evlerinde tamir ihtiyaçlarını ücretsiz yapmayı bütün İzmir’e yaymayı vadettim. Bunu yapacağız. Bu Türkiye’de ilk olmuştu. Evlerinde tamir ihtiyacı olan, çok önemli bir hizmet. Çünkü yaşlı insanlar kime ulaşıp yardım isteyeceklerini bilemiyorlar. Bazen onlara verilen telefon numarasında karşılarına çıkacağı insana güvenip güvenmeyeceğini bilemiyorlar. Güven sorunu yaşıyorlar.

Bir başka ayağında da yapılan iş maliyetinin üzerinde bedellendirilebiliyor. Ben bir birim kurdum, teknisyen arkadaşlarımız bize başvuran vatandaşlarımızın evine gidip yedek parçaları ücretsiz olarak sağlayıp tamamen ücretsiz bir hizmet veriyorlardı. 2-2,5 senedir yürüyor, çok başarılı oldu insanlar beğendi. Bunu bütün İzmir’e yayacağız. Yine evin temizliği, kişisel bakım, hasta olan insanların sağlıklarıyla ilgili bakımlarına yardımcı olmak konusunda da yine çok aktiftik Karşıyaka’da. Büyükşehir’in de belli hizmeti var ama ben şimdi 30 ilçeyi koordine ettiğimiz, hem ilçe belediyelerinin katıldığı, hem Büyükşehir’in içinde olduğu bir sistemle azami sayıda insanımıza evde sağlık ve her türlü ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik destek hizmetlerini mümkün olan en üst seviyeye taşıyacağım.

Bunlar bir kısmı. Evde yalnız yaşayan insanları bilip, onları belirli aralıklarla aradığımız bir sistemimiz vardı, bunu yapacağız. Alzheimer Merkezi kurmuştum Karşıyaka’da, çok başarılı işler yaptı. Bütün İzmir’e yayacağız. Günlük aktivite merkezimiz vardı Bilge Çınarlar isminde. Orada da 5 bin civarında insan üyeydi oraya, ileri yaştaki vatandaşımız ve orada gerçekten çok verimli, mutlu oldukları güzel bir ortam paylaştılar. Üçüncü Yaş Üniversitesi diye bir uygulamamız vardı. Telefonundan teknoloji ile ilgili yeterli bilgi sahibi olmadıkları için hastane randevusu alamayan, banka işlerini yapamayan, E-Devleti kullanamayan insanlara öğretiyorduk nasıl kullanacaklarını.

Bunun gibi bir sürü şey. Günlük geziler, şehri tanımayla ilgili şeyler, sağlıklı beslenme, spor ihtiyacı gibi bunların hepsi bir elem planının parçasıydı. Neticede ben şuna inanıyorum; bir ölçüm yapılsa muhtemelen Türkiye’nin en mutlu yaşlıları Karşıyaka’da çıkardı. İzmir’e yayacağız onu. Şöyle bir gerçek var; sadece ileri yaştaki vatandaşlarımız değil çocuklarımız da öyle ama hepimiz böyleyiz, yaşadığımız şehrin pek çok özellikli ve nitelikli yerini görmeden yaşıyoruz aslında. Bunlar plan, program dahilinde yerel yönetimlerin sunabileceği bir hizmet. Öncelikli olarak çalışmayan, zamanı daha rahat olan yurttaşlarımızı, emeklilerimizi programlara dahil etmek akıllıca bir iş olur.  

Bir de unutmamamız gereken spor… Birinci ligde İzmir’de takım yok.

Dr. Cemil Tugay: Bu sene olacak. Süper Lig’e çıkıyor Göztepe.

Türkiye’de yeşil alan, park bolca yapılıyor ama çocuklar genelde 0-8 yaş grubuna hitap eden salıncak vs. gibi yapılıyor. Hepsinin içine bir basketbol, voleybol, hentbol hatta tenis oynanabilecek sahalar yapmak, mahalleler arası spor müsabakaları yapmak, çocukları bilgisayar başından kurtarmak, kötü alışkanlıklardan kurtarmak için önemli bir proje. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? 

Dr. Cemil Tugay: Kesinlik aynı fikirdeyim. Geçen 5 yıllık deneyimimde yaptığımız tesislerden bu tür sosyal donatı alanlarından onun farkındayım. Birbirini andıran, tıpatıp aynı parklar değil biraz işin bölgede yaşayan çocukların yaşlarını da dikkate alarak ona göre tasarımlanması gerektiğini biliyorum. Çokça halı saha isteniyor. Halı saha yaptığınız zaman mahallede farklı bir kültüre dönüyor iş. Bunu gözlemlediğim çalışmalarımız oldu. Bugün bir köye gittik Karaburun’un köyüne Kösedere diye. Orada çocuklar benden halı saha istediler, en kısa zamanda yapacağım. Ama o halı sahanın orada çocuklar açısından yaşamı nasıl değiştirdiğini çok iyi biliyorum. 

Semtler arası müsabakalar olsa büyük bir heyecan katar. Büyük statlarda oynansa çocukları çok motive eder.

Dr. Cemil Tugay: Belediyeler bu işten nasıl bakması gerekiyor diye düşündüğüm zaman şöyle söyleyebilirim; profesyonel futbol kulüpleriyle ilişkilerimiz maalesef yasal mevzuat nedeniyle biraz daha sınırlı. Ama yine de destek olunabilecek noktalar bulunuyor ve oluyoruz. Karşıyaka’ya destek olmuştum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak da bütün kulüplere de destek olacağız. Bizim belediye olarak daha çok yapmamız gereken şey amatör sporu desteklemek, altyapı yapmak, tesisleşmeyi sağlamak, buralardan insanların sporla iç içe büyümelerini, yaşamalarını sağlamak. Bunu yapacağız. Bu konuda çok başarılı olacağımıza inanıyorum. Çünkü İzmir spor ve sanatın yoğun olduğu, sosyal yaşamı, kültürün çok yoğun olduğu bir şehir. Herkes hazır, bizim görevimiz sadece onlara tesisler yapmak, doğru yere doğru tesisler yapmak olacak. İhtiyaçları olan şeyleri karşılamak olacak. Bunu yapacağız.

İzmir’de Dr. Cemil Tugay dönemi başladı.

Ulaşım deyince deniz ulaşımı da çok önemli. Deniz ulaşımı açısından biraz eskide kaldı gibi, arabalı vapur var, belli yerler arasında rotalarda seferler var ama sanki daha çok olsa İzmir’in araç trafiğini hafifletecek bir yeni yapı oluşturmak mümkün mü?

Dr. Cemil Tugay: Yeni iskeleler, yeni tip deniz ulaşım araçları, şu andaki kullandığımız vapurlar çok hızlı gidiyorlar. Konforlular, tek problemleri biraz fazla yakıt harcamaları var. O nedenle her rotaya gönderilmiyorlar. Bizim farklı, biraz daha az yakıt tüketen, daha az maliyetli olan deniz ulaşım araçlarına ihtiyacımız var.

Arabanın aldığı mazotla aynı parayı mı ödüyorsunuz? Devletin teşvik etmesi gerekmiyor mu?

Dr. Cemil Tugay: Tabi… Yıllardır söylediğim bir şey var, belediye başkanı olduktan kısa bir süre sonra bu adaletsizliği fark ettiğim için çöp kamyonunun kullandığı mazot ya da belediye otobüsünün kullandığı mazotla ne kadar vergi ödüyorsanız bu oran bir Ferrari’ye sahip olan ya da Mercedes’e sahip olanla aynı. Devletin ciddi bir adaletsizliği var. Toplu ulaşımın önemli ölçüde sübvansiyona ihtiyacı var. Belediye hizmetleri mutlaka bu şekilde de desteklenmeli. Ben demiyorum para versinler diye ama bu kadar ağır…

Yabancı tekne vergisiz mazot veriliyor. Halka hizmet halkın bilet parasından indirim anlamına gelecek. Belediye ticari bir kuruluş değil ki. Neticede böyle hükümete buradan bir çağrı yapabilirsiniz.

Dr. Cemil Tugay: Bunu geçmişte de yaptım, başka belediye başkanlarımız da yaptı. Önümüzdeki dönemde de mutlaka yoğun olarak yaparız ama bu iktidardan ümidimiz yok. Bu tür şeyleri duymuyor insanlar. Bizim bu yüzden bir an önce erken seçim olsun diye bir isteğimiz var. Bunların düzelmesi için, halka kulak veren, kamuca yaklaşan, sosyal devlet anlayışıyla çalışan bir iktidara ihtiyacımız var bizim. O nedenle diliyorum en kısa zamanda bu iktidar değişir. Başka çaresi görünmüyor.

İzmir’de Dr. Cemil Tugay dönemi başladı.

Bu ekonomik kriz Türkiye’yi zorunlu bir erken seçime götürecek gibi gözüküyor. İller Bankası payının yüzde 10-12’lere düşmesi Hazine’de para kalmadığını gösteriyor.

Dr. Cemil Tugay: Bunu zaten Mehmet Şimşek açık açık söyledi; “Bu sene bizden bir şey beklemeyin kasada para yok” dedi. Bu seneyi otomatik olarak böyle nitelendirdi ama ben şu gidişatta önümüzdeki yıl da şey olacağını düşünüyorum. Bizim ihtiyacımız olan şey ben ekonomist değilim ama aklım var ve biraz ilgilenince herkes gibi ben de kavrayabiliyorum. Bu ülkede üretimin artması lazım. İhracatın artması lazım. Dolayısıyla buradan bir gelir artışı gerekiyor. Ülkenin gelirinin artması lazım. Bu oluyor mu? Olmuyor… Bu para politikası ile olmuyor. Kimse yatırım yapmıyor, bu faizlerle yatırım olmaz. Devletin kaynağı da yok, durumu değiştirmek için. Siz kendiniz yapsanız, kendi hayatınızda yapsanız, gelirimi artırmak için ne yapabilirim diye.

Gelirinizi artırmak için en iyi bildiğiniz işi yapmanız lazım. Bizim en iyi bildiğimiz iş ülke olarak belli ki, dünyada da önemli bir şey bizim tarımda çok önemli potansiyelimiz var. İşlemediğimiz topraklar bir yana, ürün seçiminde hatalar var. Tarımın desteklenmesi ile ilgili çaba yok. Gayrisafi Milli Hasıla’nın en yüzde 1’ini tarıma destek olarak vermekle bir yasamız var ama çok altında tarıma destek politikası var. Geçen yılki büyümeye baktığınız zaman yüzde 4,5 büyüme var diyor hatırladığım kadarıyla ama nerede büyüme var diye baktığınızda para ve finans sektöründe var. Tarıma baktığınızda gerileme var, küçülmüş. Bunlar önemli şeyler.

Turizmde önemli potansiyelimiz var kullanmıyoruz, çok önemli. Bunun yerine hiç anlamı olmayan şekilde bir yerli araba markası türetmeye çalışıyoruz. Çok geriden geldiğimiz halde ve bize çok maliyetli olduğunu düşünüyorum bunun. Ya da savunma sanayiinde karşılığı olmayan yatırımlar peşinde koşuyoruz. Gerçekten bize geri dönüşü olmayacak şeyler yapıyoruz. İşsizliğin azalması lazım. İnsanların bir kenarda boş oturmaması, bir iş yapması lazım. Üretimin artması için insanların çalışması gerekiyor. Ama işsizliği nasıl azaltacaksınız, büyük yatırımları daha da büyüterek değil de küçük ve orta büyüklükteki işletmelere destek yapmanız lazım.

Bu konuda da devletin akılcı politikası olmadığını görüyorum. Bütün bunları bir yerde söylememin nedeni de şu; ülkenin bu kötü ekonomik yönetimi bize belediyelere de aslında görev yapma zorunluluğu getiriyor. Yerel kalkınma ile ilgili çalışmamız lazım. Bunu seçim kampanyamda çokça söyledim, kendi şehrimizde yerel kalkınmayı desteklemek için de bizim bir çalışmamız olmalı, bunu destekleyen, bu konuda uzmanlaşmış arkadaşlarımızın çalıştığı birimlerimiz olmalı, bir planımız olmalı, kalkınma ile ilgili potansiyelimizi saptadığımız bir fizibilite çalışmamız olmalı ve buradan yola çıkarak bir şeyler yapmalıyız. Boş durmamalıyız. Çünkü merkezi hükümetin bizi gelip kurtarmasını bekledikçe daha fazla batmaya devam edeceğiz.

2028 ve gelecek seçimde CHP, yerel seçimde olduğu gibi Türkiye’yi kırmızıya boyayacak, cumhurbaşkanını seçtirecek, meclise çoğunluğu sağlayacak bir iktidar sağlayabilecek mi?

Dr. Cemil Tugay: Ben bunu kesinlikle gerçekleşecek gözüyle görüyorum. Kırmızı rengin Türk Bayrağı’nın rengi olduğunu tekrar burada vurgulamış olayım. Genel Başkanımız Özgür Özel ve miting konuşmalarında bunu çokça söyledi, topluma da ulaştığına inanıyorum bu söylemin. Türkiye içinde bulunduğu krizden çıkarmak için bir Türkiye ittifakına ihtiyacımız var. Seçmen bunu algıladı ve buna karşılık verdi. Bunun karşılığında da CHP’ye bir sorumluluk yükledi. Orada yapmamız gereken şey, önümüzdeki günlerde yapacağımız her türlü çalışmada, hizmette, söylemde hiçbir yurttaşımızı birbirinden ayırmadan, insanlarımızı hiçbir vasfıyla, özelliğiyle birini diğerinden ayırmadan, bunu çok istiyoruz yapmayı çünkü Türkiye’nin başka türlü çıkışı yok.

Dr. Cemil Tugay: Şuandaki ağır yoksulluk, işsizlik, ekonomik tablodan çıkarken bir taraftan da demokratik bir altyapıyı oluşturursak, hukuk devletini yeniden inşa edersek, cumhuriyetin kuruluşunda karar verildiği gibi güçlerin ayrılığının olduğu bir sistemi tekrar oturtabilirsek ondan sonra Türkiye’de her şey güzel gider. Özgür ve bağımsız medya olmadan olmaz. Sağlıklı bir demokrasinin işlemesi mümkün değil. Hukukun üstünlüğü olacak, denetleyiciliği olacak, yasama ve yürütmenin ayrılığı olacak. Yani bunlar olmak durumunda. Şuandaki sistem Türkiye’yi kötüye götürdü.

Dr. Cemil Tugay: İnanıyorum Türkiye ittifakı oluşacak önümüzdeki yerel seçimde. Türkiye’nin büyük bölümü tek renk olacak, sonra işler rayına oturdukça insanlar daha detayda, siyasi görüş ayrılıkları üzerinden farklı partiler etrafında toplanabilir ki bu daha sağlıklı bir yol bence. Sonra onların kendi aralarında yaptıkları ittifaklarla yine daha iyinin daha iyisi olarak devam ederiz.

İzmir’de Dr. Cemil Tugay dönemi başladı.

Artık Büyükşehir’den de Seferihisar’ımız müjdeli büyük destekler bekliyoruz.

Dr. Cemil Tugay: Ben Seferihisar’ın da diğer ilçelerin de sorunlarını çok iyi dökümante ederek, hazırlanarak, ekibimizi de bu sorunları çözmeyle ilgili bilinçli ve planlı şekilde çalışma yönünde hazırlayarak hazırlandım. Şu gün Seferihisar’da ne yapmamız gerektiğini bütün detaylarıyla biliyorum. Öncelikleri belirleyeceğiz ve yaza girerken Seferihisar ve diğer tatil beldelerimizde mutlaka halletmemiz gereken sorunları en kısa zamanda halledeceğiz. Bazı sorunların çözümünü de sonbahar ve kış aylarına bırakacağız. Şu anda bir acil eylem planı gibi bir eylem çerçevesinde bütün İzmir’de yapacağımız çalışmalar olacak.

Dr. Cemil Tugay: Daha sonrasında da daha kapsamlı, uzun vadeli çözümler üreten çalışmalar yapacağız. Yaptığımız hiçbir şey geçici olmayacak ama öncelikleri belirlerken en acil, en hızlı müdahale etmemiz gerekenleri öne alacağız. Bu önemli bir şey çünkü elinizdeki kaynaklar kısıtlı ve kaynak kısıtlılığıyla en düşük miktardaki kaynakla en fazla yararı elde edeceğiniz çalışmalar yapmanız lazım.  Bu çağ öyle bir çağ, dönem öyle bir dönem. İçinde yaşadığımız kriz dönemi bizlerin böyle çalışmasını zorunlu kılıyor. Bunu başarabileceğime eminim.

100 üzerinden çalışma temponuza kaç vereceksiniz önümüzdeki 5 yıl için?

Dr. Cemil Tugay: 80 olması lazım en az.

İlçeler de 80’e ulaşacaklar mı?

Dr. Cemil Tugay: Tabi ki. Biz zaten bir takımız, ben çok uyumlu çalışacağımızı düşünüyorum. 30 ilçeden 28’i bizde ama bizde olmayan iki ilçeyle de ben koordinasyonu sağlayacağım. Kimseyi kimseden ayırt etmeden hizmet verme ilkesini bizde olmayan ilçeler için de mutlaka uygulayacağım. Bunu yapmaya hakkımız yok, böyle bir ayrım yapamayız. Diğer taraftan orada da bizi destekleyen binlerce vatandaşımız var, hepsi birbirinden kıymetli. 

Ankara’da Mansur Yavaş’ın efsane olma temelinde dürüstlük, verdiği sözü tutma, şeffaf davranma ve ihaleleri canlı yayınlama. Siz de ihaleleri bu dönem canlı yayınlamayı düşünüyor musunuz?

Dr. Cemil Tugay: Karşıyaka Belediye başkanı olarak Karşıyaka’daki bütün ihaleleri canlı yayınladık. Çok fazla ihale yapmadık. Çünkü ben bir süre sonra şöyle düşündüm; kendi ilçe belediyesi ölçeği de daha küçük, kendi ekiplerimizle kendi işlerimizi yapmayı tercih ettim. O yüzden yapım ekibimiz, bakım ekibimizle kalabalık bir ekip. Çok daha hesaplıydı, nitelikliydi. Ama şunu bilmek lazım; tünel açacağız tüneli belediye açamaz, ihalesini yapmanız işi bilene vermeniz lazım. Onların hepsini canlı yayınlarız. Kendimden yüzde 1 milyon eminim hiçbir şekilde arka planda başka bir şeyimiz olmayacağı için her türlü konuda şeffaf olmaya hazırım. Böyle bir dönem olacak.

Dr. Cemil Tugay: Konu dürüstlük, şeffaflık olunca bunlarda zaten sorun yok. Ancak bu dönem çok daha akıllıca yönetmeniz gereken bir dönem. Kaynakları doğru kullanmanız, yeni kaynaklar yaratmanız gereken bir dönem. Burada maharet ortaya çıkıyor aslında. Bunun da yolu aslında işi bilen insanlarla; özel sektör de dahil akademisyenler, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları dahil hepsiyle beraber bu çalışmayı yapmanız lazım. İzmir’de Dr. Cemil Tugay dönemi başladı.

Güncel Haberler

Benzer Haberler

Yorum Yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz