ArtAnkara Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı Açıldı… Ressam Bedri Baykam: ”Sanat Fuarları Önemli Bir Adım Çünkü Maalesef Türkiye’de Çağdaş Sanat Müzesi Yok Denecek Kadar Az”
ArtAnkara Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı bugünden itibaren 10 Mart’a kadar ATO Congressium’da Ankaralı sanatseverleri ağırlayacak. Türkiye’den ve dünyadan çeşitli galerilerin katıldığı Çağdaş Sanat Fuarı’na katılan sanatçı Bedri Baykam, “ArtAnkara bu sene 10. defa yapılıyor.
Çağdaş sanat fuarları da Türkiye’de aşağı yukarı 20- 25 yıldır sürüyor ve halkın sanatla buluşması, modern sanatı görmesi için çok önemli bir adım çünkü maalesef Türkiye’de modern sanat müzesi yok denecek kadar az. 2-3 tane var. Ne yazık ki Batı’da ve birçok ülkede olduğu gibi bu ülkede modern sanat müzeleri birbirleriyle yarış ve rekabet halinde değil. O yüzden bu fuarlar 5-6 gün de sürse çok büyük önem kazanıyor.” dedi.
ArtAnkara Uluslararası Çağdaş Sanat Fuarı ATO Congressium’da açıldı. 6 Mart’ta düzenlenen ödül töreni ve ön gösterim ile başlayan ve 10 Mart’a kadar ziyaret edilebilecek fuara sanatçı, koleksiyoner ve vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Galeri sahibi Selvin Cuhruk Gafuroğlu, bu fuarların çoğalması gerektiğini söyleyerek, insanların bu tür ortamlarda bütün sanatçıları görebildiklerini, farklı eserleri inceleyebildiklerini anlattı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün yarın kutlanacağını anımsatan Gafuroğlu, fuara kadın sanatçıların da katıldığını söyledi. Heykeltıraş Recep Özer de “İstanbul’u sanatın merkezi olarak görüyoruz ama Ankara da bu gibi etkinliklerle sesini duyurmaya başladı. Ankaralı sanatçılar da böyle bir fırsatı yakalamış oldular.” diye konuştu.
“ANKARA KÜLTÜR DEVRİMİNİN BAŞLADIĞI YER”
Fuara katılan Sanatçı Bedri Baykam da şunları söyledi:
“ArtAnkara bu sene 10. defa yapılıyor. Çağdaş sanat fuarları da Türkiye’de aşağı yukarı 20-25 yıldır sürüyor ve halkın sanatla buluşması, modern sanatı görmesi için çok önemli bir adım çünkü maalesef Türkiye’de modern sanat müzesi yok denecek kadar az. 2-3 tane var. Ne yazık ki Batı’da ve birçok ülkede olduğu gibi bu ülkede modern sanat müzeleri birbirleriyle yarış ve rekabet halinde değil. O yüzden bu fuarlar 5-6 gün de sürse çok büyük önem kazanıyor. Ankara fuarı da bu yıl 10. kez tekrarlanarak rüştünü ispat etmiş bir şekilde yola devam ediyor ve gerçekten insanların sanata olan açlığını, susamışlığını önemli bir ölçüde gideriyor. O yüzden bu fuarın girişimcisi Bilgin Bey’i de tebrik etmek lazım. Sonuçta Ankara başkent, Türkiye’nin kalbi ve Atatürk’ün bütün kültür devrimlerini de başlattığı dönemin de simgesi. O yüzden burada bu fuarda olmaktan ve Ankara’da sanatseverlerin her yıl buluşabilmesinden mutluyum. İnşallah daha uzun yıllar devam eder.”
“FUARLARDA ÖNCELİKLİ AMAÇ SATIŞ DEĞİL”
Ankara’da sanat galerisi sahibi Onur Subaşı da sanat fuarlarındaki öncelikli amacın sanatçı ve izleyicileri biraraya getirmek olduğunu vurguladı ArtAnkara’nın Ankara için çok önemli olduğunu söyleyen Subaşı, şöyle devam etti:
Aslında Ankara’nın tek sanat fuarı diyebiliriz. Türkiye’de de zaten İstanbul ve Ankara’da sanat fuarları yer alıyor. Sanat fuarlarının amacı aslında daha çok kitleye ulaşmak ve hitap edebilmek. Sadece koleksiyonerlere değil burada genç kuşak sanatçılara, öğrencilere, birçok kişiye hitap edebiliyorsunuz bu arada birçok galeri ve sanatçı tanıyabiliyorlar. Biz sanat fuarlarına o yüzden biraz da kültürel açıdan bakıyoruz.
Biz bu yıl 45 sanatçı ile katıldık. Bu yılki eserlerin içerisinde resmin dışında, heykel, cam, seramik gibi birçok farklı disiplinde eser görebiliyor gelenler. Tabii ki işin ticari boyutu çok önemli çünkü ticari boyutu olmadığında ne galeri var olabilir ne sanatçı. Bu çok önemli bir boyut ama sanat fuarlarındaki öncelikli amaç sanatın daha fazla kişiye yayılabilmesi.
Buradaki birçok kişinin eser alması için biz burada tabloları sergilemiyoruz, sanat eserlerini sergilemiyoruz. Aslında görmeleri, tanımaları, bir eserin sanatçısını takip edebilmeleri, o serüvene aslında ortak olabilmeleri. Temeldeki beklentimiz bu çünkü burada gencecik bir öğrenci, bir sanat fakültesinde öğrenci belki bir lise öğrencisi bir sanatçının eserini çok beğenip onda sanat ışığı oluşmuş oluyor ve oradan yeni bir kıvılcım oluşabiliyor. Tabii ki işin ticari boyutu çok önemli ama diğer boyutları da en az onun kadar önemli. İstanbul’un metropol olması, ticaretin merkezi olması İstanbul’u sanatın başkenti yapsa da Ankara da en az İstanbul kadar ilgi görüyor. Birçok sanatçı aslında Ankara’dan İstanbul’a gidiyor. Türkiye çapında bir şey sanat, sadece Ankara olarak bakmamak lazım fuarlara.
“KENDİMİZİ AŞARAK BİR SANAT ORTAMINDA BULUNUYORUZ”
‘Gelincik’ resimleri ile tanınan ressam Hikmet Çetinkaya şunları söyledi:
Bu sene 10. ArtAnkara sanat fuarı çok büyük ilgiyle açılıyor. Fuarımız geçtiğimiz yıllarda ilk açıldığında birinci katın üçte birini kullanmıştık oysa 10. yılımıza geldiğimizde fuarın üç katını da doldurduk, ilgi çok büyük. Diğer taraftan ilginin yanı sıra İstanbul’dan marka değeri yüksek çok güzel galeriler geldi, çok güzel isimler geldi. Yani Ankaralıların normalde göremeyeceği eserler, Türk resim tarihinin çok önemli eserleri geldi buraya. Diğer taraftan İstanbul tabii bu işin merkezi ama Ankara’nın da bu sanat fuarı İstanbul’dan sonra ikinci en büyük fuarımız ve Ankara’ya çok büyük değer katıyor, renk katıyor. Ankara’nın koleksiyon çevresine çok büyük değer katıyor.
Ankara fuarı olmadığı zaman sizin bu isimleri yan yana görmenizin imkanı yok. O yüzden Ankaralıların, sanatseverlerin bu sanat fuarına sahip çıkmasını istiyorum. Diğer taraftan ben kendi adıma konuşursam sadece Ankara fuarına katılıyorum.
Biz burada 5 gün sanatçılarla sohbet ederek, bir arada olarak biraz da kendimizi aşarak bir sanat ortamında kendimizi buluyoruz. Yani bu fuar burada hem sanatçıyı hem galericiyi hem koleksiyoncuyu besliyor. Benim sanattaki 48. yılım, 48 yıldır resimle uğraşıyorum. Daha önce çok severek yaptığım kar, yağmur resimleri vardı istem dışı ‘gelincik’ ile yolllarımız birleşti. Geldiğimiz noktaya baktığımız zaman ben gelincikle kol kola gitmişim ya o beni buldu ya ben onu buldum.
Bu saatten sonra da benim bu objeyi bırakmam pek uygun değil. Kendime bununla bir yaşam felsefesi yarattım. Gelinciği yaptığımız zaman sadece bir çiçek değil bu. Kırmızılar, maviler, morlar, isyanlar, başkaldırılar, neden ve niçinler var orada. O yüzden yola çıktığım gelincik objesiyle hayatım da birleşti diyebilirim.
“KADIN SANATÇILARLA KATILIYORUZ”
İstanbul’da katılan galeri sahibi Selvin Cuhruk Gafuroğlu görüşlerini şöyle ifade etti:
“Bu yıl Ankara Çağdaş Sanatlar Fuarı’nın 10. senesi. Her yıl biraz daha iyiye giden bir fuar. Biz de elimizden geldiği kadar destek olmaya çalışıyoruz. İstanbul’dan 12 sanatçı ile katılıyoruz, 50 tane sanat eserimiz var. Çağdaş sanat fuarları sanatın gelişimi açısından son derece önemli. Her geçen yıl daha fazla ilgi olduğunu görüyoruz. Bu durum Ankara için de söz konusu. Bu fuarların çoğalmasını diliyorum çünkü toplu halde insanlar bütün sanatçıları görebiliyor, farklı eserleri inceleyebiliyorlar. O nedenle oldukça önemli. Burada da var kadın sanatçılarımız, 8 Mart da yaklaşıyor. Bir kadın sanatçımız kozanın içindeki ince iplikleri boyama yaparak çalışıyor. Yine bir başka heykeltraş kadın sanatçımız ahşap heykeller yapıyor.”
“SANATÇILARI BİR ARADA GÖREBİLMEK İZLEYİCİ AÇSINDAN ÖNEMLİ”
Erciyes Üniversitesi Heykel Bölümü Öğretim Görevlisi Recep Özer, ArtAnkara’ya ilk kez katıldığını belirterek, şöyle konuştu:
Daha önceki yıllarda ArtAnkara’yı takip etmiştim ama bu sene katılarak bizzat yerinde görmek istedim. Geçen yıllardaki etkinliklere göre bu sene daha yüksek bir katılım var. İstanbul’dan da bazı galerilerin geldiğini gördüm. Bunun Ankaralı halk için, sanatçılar ve galeriler için iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum. İki ahşap eserle katıldım fuara. İstanbul’u sanatın merkezi olarak görüyoruz ama Ankara da bu gibi etkinliklerle sesini duyurmaya başladı. Ankaralı sanatçılar da böyle bir fırsatı yakalamış oldular. Bir taraftan da İstanbul’dan gelen sanatçı ve galeriler de buna destek sağlamış oldu.
Bu kadar yoğun bir sanatçı ve galeriyi bir arada görmek bakımından oldukça önemli çünkü bu galeriler Ankara’nın değişik yerlerinde bu galeriler var. Bu tür etkinlikleri de takip etmek ve yakalamak zor oluyor. Onun için hepsini bir arada görebilmek izleyiciler açısında oldukça önemli.
