Türkiye, Organ Naklinde 50 Yıllık Bilimsel Devrimin ve İnsanlık Hizmetinin Gururunu Yaşıyor
Ankara – Ortadoğu Organ Nakli Derneği’nin (MESOT) 19. Kongresi, bu yıl Türkiye’nin başkenti Ankara’da düzenlendi. 35 ülkeden bilim insanı ve sağlık profesyonelinin katıldığı bu uluslararası bilim buluşması, organ nakli alanındaki 50 yıllık bir başarı hikâyesini taçlandırdı.

Haberal: “Organ Nakli, İnsanî Bir Devrimdir”
Kongrenin açılışında konuşan MESOT’un Kurucu ve Geçmiş Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal, Türkiye’nin organ nakli serüvenini gururla anlattı. Prof. Dr. Haberal, “Organ nakli yalnızca tıbbî bir müdahale değildir; insanlığa umut olan bir devrimdir.” diye konuştu.
Prof. Dr. Haberal, 3 Kasım 1975’te Hacettepe Üniversitesi’nde Türkiye’nin ilk başarılı organ naklini gerçekleştirdiklerinde, sadece bir böbreği değil, milyonlarca hastaya yaşam umudunu naklettiklerini vurguladı ve “O gün bir çocuğa yaşam verdik; aslında bir ülkenin bilim tarihine yeni bir sayfa açtık.” dedi.

Bilimde 50 Yıllık Gurur: Türkiye’nin Organ Nakli Başarıları
Prof. Dr. Haberal, Türkiye’nin organ nakli alanında yarım asırlık birikimini şu detaylarla özetledi:
• 1975 – İlk canlı vericiden böbrek nakli
• 1978 – Soğuk iskemi süresini 12 saatten 100 saate çıkararak kıtalararası naklin önünü açtı
• 1988 – Bölgedeki ilk kadavradan karaciğer nakli
• 1990 – Avrupa’daki ilk pediatrik karaciğer nakli
Bugün Türkiye, canlıdan organ naklinde dünyanın öncü ülkeleri arasında yer alıyor.
Memişoğlu “Haberal Hoca Cumhuriyetimizin Beşeri Sermayesidir”
Başkent Üniversitesi Bağlıca Kampüsü İhsan Doğramacı Konferans Salonu’ndaki kongrede konuşan Memişoğlu, Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın 1975’te Türkiye’deki ilk böbrek naklini yaptığını belirterek, “Bugün geriye doğru baktığınızda, 50 yıl önceki imkanlarla ekip kurarak, cihazlar oluşturarak ve birçok engeli aşarak o ilk nakli yaptığı idealizmi, çabayı düşünün. 1988’de de Türkiye’nin ilk karaciğer naklini de yaptı. Bugün bu bilim yuvasında, Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birini kurdu. Ben de onun öğrencisi olmaktan gurur duyuyorum. Hayatı boyunca sürdürdüğü idealizmi ve adanmışlığıyla bizleri bugün burada toplayan Sayın Hocama minnet ve şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu

Bakan Memişoğlu, organ bağışı sürecini kolaylaştırmak için hayata geçirilen yeni elektronik sistem hakkında da bilgi verdi. Memişoğlu, “Hocamızın hazırladığı kanuna küçük bir ekleme yaparak elektronik bağış sistemini hayata geçirdik. Artık vatandaşlarımız e-Devlet üzerinden elektronik imzayla organ bağışı yapabiliyor. Bu bağış vasiyet niteliğinde sayılıyor. Beyin ölümü gerçekleştikten sonra sistem, hem aileye hem de donasyon ekiplerine otomatik olarak bilgi veriyor. Böylece bağış süreci hızlanıyor ve kadavradan organ bağışı artıyor” dedi.
Memişoğlu, Türkiye’de halen 32 bin 500 kişinin organ beklediğini belirterek, “Her gün yaklaşık üç vatandaşımız bu bekleyiş sırasında hayatını kaybediyor. Yeni sistemle kadavra bağışlarını artırarak bu kayıpları azaltmayı hedefliyoruz.”
Bilimsel Dayanışma: 35 Ülkeden 500’ü Aşkın Katılımcı
MESOT 19. Kongresi, bilimin sınır tanımadığını bir kez daha kanıtladı. 35 ülkenin bilim insanları, etik ilkeler, organ bağışı bilinci ve yeni cerrahi teknikler üzerine bilgi paylaşımında bulundu. Haberal, bu dayanışmayı “bilimin ortak vicdanı” olarak nitelendirdi ve “Bizler sadece hekim değiliz; insanlığın acısını dindirmek için çalışan bilim insanlarıyız.” diye konuştu.
Atatürk’ün Bilim Mirası Işığında
Prof. Dr. Haberal, konuşmasının sonunda Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Cumhuriyetin öncü bilim insanlarına şükranlarını sundu. Prof. Dr. Haberal, “Bugün özgürce bilim yapabiliyorsak, bu Atatürk’ün bize bıraktığı en büyük mirastır.” diye ekledi.
“Organ Bağışı, Yaşamı Yeniden Başlatmaktır”
Prof. Dr. Mehmet Haberal, organ bağışının etik ve insani bir sorumluluk olduğunu vurguladı ve sözlerini, “Bir yanda organlarıyla toprağa gidenler, diğer yanda o organlara muhtaç hastalar… Organ bağışı, bir yaşamı yeniden başlatma eylemidir.” diyerek sürdürdü. Prof. Dr. Haberal ayrıca, Türkiye’de 1979’da yürürlüğe giren 2238 Sayılı Organ ve Doku Nakli Yasası sayesinde organ ticaretinin engellendiğini ve etik nakil süreçlerinin örnek hale geldiğini belirtti. Prof. Dr. Haberal sözlerini,
“Organ nakli, bilimin insanlıkla birleştiği en yüce noktadır.” diyerek noktaladı.

Bir Milletin Bilimle Taçlanan Gururu
Yarım asırlık bu yolculuk, sadece tıbbın değil, insanlığın vicdanının da yükseliş hikâyesi. Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın öncülüğünde başlayan bu bilimsel devrim, bugün Türkiye’yi organ naklinde küresel bir lider konumuna taşıdı.
