Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Zulüm ebedi olmaz. Mutlaka bunun bir sonu gelecek. Ne zaman, nasıl bilemiyoruz.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Zulüm ebedi olmaz. Mutlaka bunun bir sonu gelecek. Ne zaman, nasıl bilemiyoruz. Bir gün gelir, şartlar olgunlaşırsa ‘Hadi Gazze’ye’ denildiği zaman geride kimse kalmamalı. Ahdettik, söz verdik. Bugüne kadar, tam olarak bilinmemekle beraber 30 binden fazla insan hayatını kaybetti. dedi.
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı, “İstanbul’dan Gazze’ye İşgale ve Ticarete Dur De” programı düzenledi. Programa; Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Birol Aydın ve partililer katıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Birol Aydın, şöyle konuştu:
“TÜRKİYE, ‘BİZ İSRAİL’LE DİPLOMATİK İLİŞKİLERİMİZİ KESİYORUZ’ DESE GAZZE NEFES ALACAK”
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da, şunları söyledi:
“Şu anda dünyada belki de uzun zamandır görülmeyen bir katliama şahit oluyoruz. Hastaneler, okullar, camiler, ambulanslar bombalandı. Bu vahşet canlı olarak bütün dünyaya yayınlandı. Ama kendilerini gelişmiş kabul eden ülkeler ve onların müttefikleri, bunun içine Türkiye de maalesef dahil, sadece lal kesildiler. Sesleri çıkmadı. Hatta görmezden geldiler. Görmezden gelmeye de devam ediyorlar.
“30 BİNDEN FAZLA İNSAN HAYATINI KAYBETTİ”
Zulüm ebedi olmaz. Mutlaka bunun bir sonu gelecek. Ne zaman, nasıl bilemiyoruz. Bir gün gelir, şartlar olgunlaşırsa ‘Hadi Gazze’ye’ denildiği zaman geride kimse kalmamalı. Ahdettik, söz verdik. Bugüne kadar, tam olarak bilinmemekle beraber 30 binden fazla insan hayatını kaybetti. Bunların 15 binden fazlası çocuk. 10 bin civarında kadın var. Bunlarda insanlık denilen hiçbir özellik kalmamış.
“HER GÜN İSRAİL’E GEMİ GÖNDERİLİYOR”
Her gün gemiler yükleniyor, gıdasından silahına kadar. Dikenli tellere kadar. Her gün İsrail’e gemi gönderiliyor. Yüz milyonlar. İçimiz parçalanıyor ama fertler olarak elimizden de başka bir şey gelmiyor. Kahrediyoruz. Şundan emin olun. Bir gün bu zulüm bitecek. O zaman bunun hesabı mutlaka sorulacak. Ama bunun hesabını sadece bu zalimlerden sormak kesinlikle yetmez. O zulme rıza gösterenler, o zulmü kınamakla yetinenler aynı akıbete duçar olmalı.”