Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, “Yüksek mahkemelerin kararları arasındaki yorum farklılıkları, farklılıkları giderici mekanizmalara duyulan ihtiyaç, görev alanları ile ilgili belirsizlikler, yüksek mahkeme kararlarının bağlayıcılığı, yüksek mahkeme başkanları ve daire başkanlarının seçimlerinin üye tamsayısının salt çoğunluğuna bağlanmasından kaynaklanan bazen uzayan seçim süreçleri gibi konularda sürekli olarak gündemimizi meşgul eden tartışmalar, ancak, yeni bir Anayasa ile kesin olarak çözüme kavuşturulabilir. Temsil kabiliyeti en yüksek seviyesine ulaşan TBMM’nin milletimizin benimseyeceği sivil bir anayasa yapmasının önünde hukuki bir engel bulunmamaktadır” dedi.
Sivil Anayasa
Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Danıştay’ın 156. Kuruluş Yıldönümü Töreni’nde konuştu. Yiğit, “Anayasaya göre yasama, yürütme ve yargı organlarının birbirleri arasında öncelik ve sonralık veya ast-üst ilişkisi bulunmamaktadır. Bu hiyerarşik ilişki yüksek yargı organları arasında da yoktur. Yüksek mahkemeler, Anayasa ve kanunlarda kendilerine verilen yetki çerçevesinde, Anayasa ve kanunlarla verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü olup, aralarında fonksiyonel yönden bir iş bölümü bulunmaktadır. Yüksek mahkemeler arasında hiyerarşi bulunduğu çağrışımına zemin hazırlayan bazı kanunlarda yer alan ve uygulamada da görülebilen, yüksek mahkeme üyelerinin hakları arasındaki her türlü farklılık veya ayrıcalık giderilerek aynılaştırma sağlanmalıdır” dedi. Sivil Anayasa’nın yapılması önünde engel olmadığı belirtildi.
AYM’YE BİREYSEL BAŞVURU ELEŞTİRİSİ
Yiğit, Anayasa Mahkemesi’nin mahkemelerce uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmamasına ilişkin konuları bireysel başvuru incelemesine konu etmemesi gerektiğini savundu. Yiğit, “Anayasa Mahkemesi kararlarının da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları gibi yargılamanın yenilenmesi sebepleri arasında sayılmakla yetinilmesi, halen devam eden tartışmaların çözüme kavuşturulmasına katkı sağlayacaktır” diye konuştu. Sivil Anayasa’nın yapılması önünde engel olmadığı belirtildi.
Yiğit, şöyle devam etti:
”Yüksek mahkemelerin kararları arasındaki yorum farklılıkları, farklılıkları giderici mekanizmalara duyulan ihtiyaç, görev alanları ile ilgili belirsizlikler, yüksek mahkeme kararlarının bağlayıcılığı, yüksek mahkeme başkanları ve daire başkanlarının seçimlerinin üye tamsayısının salt çoğunluğuna bağlanmasından kaynaklanan bazen uzayan seçim süreçleri gibi konularda sürekli olarak gündemimizi meşgul eden tartışmalar, ancak, yeni bir Anayasa ile kesin olarak çözüme kavuşturulabilir. Temsil kabiliyeti en yüksek seviyesine ulaşan TBMM’nin milletimizin benimseyeceği sivil bir anayasa yapmasının önünde hukuki bir engel bulunmamaktadır.
Üzülerek görüyoruz ki, bazı basın ve yayın organları, internet ortamında yayın yapan mecralar bilgi ve veriye dayanmayan, yorum niteliği baskın olan haberlerle yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşürmektedirler. Her özgürlük gibi basın özgürlüğü de sınırsız değildir. Yanıltıcı yayınlar toplumun doğru haber alma haklarını ihlal etmektedir. Bilgi ve veriye dayanmayan, hukuki gerekçeler içermeyen yanlı ve eleştirel bazı haber ve yorumlar Anayasanın 138. maddesinde düzenlenen yargı bağımsızlığına da halel getirecek boyutlara ulaşabilmektedir.” Sivil Anayasa’nın yapılması önünde engel olmadığı belirtildi.