CHP’liler, kadın cinayetlerini protesto etmek isterken Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü önünde gözaltına alınan gençlerin götürüldüğü Vatan Caddesi’ndeki emniyet binası önünde gelişmeleri takip etti.
Aralarında, CHP Genel Başkan Yardımcısı Pınar Uzun Okakın, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve CHP CHP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Erdem Kara’nın da bulunduğu CHP’liler, “Gözaltına alınan arkadaşlarımızın yanındayız. Özgürlüklerine kavuşuncaya kadar sürecin takipçisi olacağız”mesajı verdi.
İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in katledilmesi 3 gündür yurdun dört bir tarafından eylemlerle protesto edilirken dün akşam saatlerinde Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü önündeki eylem polis müdahalesi ile karşılaştı. Polis protestocu gençleri abluka altına alırken “Kadınlara değil katillere barikat”, “Kadınlar ölürken polis neredeydi” şeklinde sloganlar atıldı. Polis gençlerden 5’ini gözaltına alıp Vatan Caddesi’ndeki emniyet müdürlüğü binasına götürdü.
CHP’liler Vatan Emniyet’e gitti
Gelişme üzerine aralarında, CHP Genel Başkan Yardımcısı Pınar Uzun Okakın, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve CHP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Erdem Kara’nın da bulunduğu CHP’liler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Caddesi Yerleşkesi önüne gitti. “Gözaltına alınan arkadaşlarımızın yanındayız. Özgürlüklerine kavuşuncaya kadar sürecin takipçisi olacağız” mesajı veren CHP’lilere avukatlar da eşlik etti. Gözaltındaki gençlerin sabah Kartal Adliyesi’ne savcılığa çıkarılacağını açıkladı.
Gözaltılara ilişkin emniyet müdürlüğü önünden ANKA Haber Ajansı’na bir açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Pınar Uzun Okakın, “Bu ülkede kadınlar vahşice katledilirken, konforlu köşelerine sinip sessizce seyredenlerin gücü öğrencilere yetti sanılmasın diye buradayız! Canileri ve canilerin yarattığı vahşeti dillendirirsek ‘bu işin ucu döner dolaşır bizi bulur’ kaygısıyla gündemin değişmesi için sinsice pusuya yatanlara karşı buradayız.” dedi. Okakın şöyle devam etti:
“Özgürlüklerin kalesi olması için mücadele ettiğimiz üniversitelerin önünde…”
“Yalnızca kadınları değil, şiddetin hedefinde olan herkesi koruma altına alan İstanbul Sözleşmesi’ni karalayıp şeytanlaştırarak, toplumsallaşan şiddet olgusunun erken evresinde önleyici, koruyucu, caydırıcı yaptırımları olan bir metinden köşe bucak kaçanlara karşı Vatan Emniyet’teyiz. Biz bir gece vakti buraya, suçluların gözaltına alınması gereken emniyet kurumunun önüne, özgürlüklerin kalesi olması için mücadele ettiğimiz üniversitelerin önünde, kadına karşı şiddetle mücadele pratiğini bilfiil uygularken derdest edilen kardeşlerimizi almaya geldik. Çeyrek asırlık iktidarları boyunca kadına yönelik şiddeti kadın düşmanı söylemleriyle, eylemleriyle, karar ve politikalarıyla besleyen AKP’den hesap sormaya geldik. Kadına yönelik şiddetle ve faillerle değil, kadına yönelik şiddete karşı mücadele eden metinlerle, kişilerle ve kurumlarla mücadele eden ahmaklardan, tüm ezilenlerin ve yok sayılanların hakkını almaya geldik.
Okakın: Korku içinde yaşamaya mahkûm ettikleri kadınlara yenilecekler
Biz buradan 5 kardeşimizi alacağız, onlar ayıplarıyla baş başa kalacaklar. Biz buradan 5 kardeşimizi alacağız, onlar, emniyetin kadına karşı şiddetle mücadelesini soğutan, şiddetin karşısında olan gençleri zapturapt altına almayı tercih edenler olarak anılacaklar. Hayat gailesi içinde toplumsal meselelere eğilen gençlerin ödediği bedele yenilecekler. Korku içinde yaşamaya mahkûm ettikleri kadınlara yenilecekler.”