SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş: ”Devrimciliğin, Solun ne Kadar Güzel Bir Şey Olduğunu Anlatarak Değil; Kemalpaşa’yı Örnek Bir Kent Haline Getirerek Göstereceğiz”
SOL Parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi Alper Taş, “Devrimciliğin ve solun ne kadar güzel anlamlı bir şey olduğunu örnekle göstermek zorundayız. Artık söz bitti, artık sözlerle anlatmak dönemi bitti yaparak anlatacağız. Kemalpaşa’yı örnek bir kent haline getireceğiz. Bizim sloganımız ‘Kemalpaşa örnek olacak’. Bu kadar net. Kemalpaşa örnek olacak ve herkes Kemalpaşa’yı konuşacak” dedi.
SOL Parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi Alper Taş, Artvin’in Kemalpaşa ilçesinde partisinin Belediye Başkan adayı Harun Vayiç’in halkla buluşma toplantısına katılarak açıklamalarda bulundu. Taş, “Kenti inşa ederken insan kendini inşa eder ve o kentte yaşayanlar aynı zamanda nasıl bir yaşam istediklerini ve kendi komşuluk ilişkilerini nasıl ele aldıklarını, doğayla çevreyle hayvanlarla nasıl ilişki kurduklarını, kültürel sanatsal bakışlarını nasıl yorumladıklarını, dayanışma ilişkilerini nasıl kurduklarının tümünü belirlerler. Böyle bir iddiayla böyle bir yaklaşımla Kemalpaşa’ya gözümüz gibi bakacağız” diye konuştu.
“BAŞKA BİR YEREL YÖNETİMİN OLABİLECEĞİNİ GÖSTERELİM”
Alper Taş şunları söyledi:
“Hepimiz hoş geldik, dışarısı soğuk ama burası sıcak ve biz burada sıcak hava atmosferi oluşturduk. Zaten amacımız Kemalpaşa’yı sıcak ve daha dost kılmak, daha kardeş kılmak, daha barışık kılmak, daha dayanışma içinde bir arada olduğumuz bir Kemalpaşa haline dönüştürmek. Kadınların daha fazla söz sahibi olduğu, çocukların neşe içerisinde daha özgür dolaştığı, emeklilerimizin de daha huzurlu yaşadıkları Kemalpaşa’yı hep beraber yaratmak. O yüzden sıcaklığa ihtiyacımız var, sevgiye ihtiyacımız var beraberliğe ihtiyacımız var ve bir arada lığa ihtiyacımız var. Bir adım atmak lazım, bir başlangıç yapmak lazım. Biz o yüzden Kemalpaşa’da artık Artvin’in en azından bir ilçesinde yani Kemalpaşa’da artık başka bir yerel yönetimin olabileceğini dosta da düşmana da gösterelim. Kemalpaşa’yı ne yapmalıyız biliyor musunuz arkadaşlar, ben arkadaşlarımla konuşuyorum onlara söyledim; şöyle devrimciyiz ya da solcuyuz bunları kimseye anlatmaya gerek yok ve bizim ne olduğumuzu herkes biliyor zaten ve biz devrimciyiz ama devrimcilik ne kadar güzeldir propagandası yapacakta değiliz Kemalpaşa’da.
“KEMALPAŞAYI ÖRNEK KENT YAPARAK GÖSTERMEK ZORUNDAYIZ”
Alper Taş
Devrimciliğin ve solun ne kadar güzel anlamlı bir şey olduğunu örnekle göstermek zorundayız. Artık söz bitti, artık sözlerle anlatmak dönemi bitti yaparak anlatacağız. Kemalpaşa’yı örnek bir kent haline getireceğiz. Bizim sloganımız ‘Kemalpaşa örnek olacak’. Bu kadar net. Kemalpaşa örnek olacak ve herkes Kemalpaşa’yı konuşacak. Kemalpaşa’dakilerden söz etmiyorum, İstanbul’daki, Ankara‘daki, öteki beriki diyecek ki bu ‘Kemalpaşa diye sınırda bir ilçe var ve bu Karadeniz’in en ucunda bir kent var ya burada başka bir ahlak var kültür var ve başka bir anlayış var, başka bir demokrasi var, bir paylaşma var, dayanışma var ve bir yaşam anlayışı var’. Bizim bunu ortaya koymamız lazım.
“BİZ DİYECEK BİR KÜLTÜRE İHTİYACIMIZ VAR”
SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, Yani insanlar Kemalpaşa’ya gelme isteği duymalı ve İstanbul’dan kalkıp Kemalpaşa’da bizimle bir şey paylaşma ihtiyacını hissetmeli ve o çekim merkezini biz burada yaratmalıyız. O yüzden biz diyorum çünkü biz diyecek bir kültüre ihtiyacımız var ve ben diyecek bir kültür olmaz. Ben, ben olmaz. Ben sözünü artık toprağa gömmeliyiz, biz diyeceğiz ve biz olmalıyız.
Arkadaşlar afişlerde ‘biz kendimiz için hiçbir şey istemeyeceğiz ama her şey Kemalpaşa için isteyeceğiz’ diyorlar. Arkadaşlar insan kenti inşa ederken aslında kendisini de inşa eder. Kemalpaşa bizim evimiz ve bir insan evinde nasıl hassas olursa ve Kemalpaşa’da bizim evimiz ve en üst düzeyde hassas olmamız gerekiyor. Kemalpaşa içinde büyük hassasiyet geliştirmemiz gerekiyor. Kenti inşa ederken insan kendini inşa eder ve o kentte yaşayanlar aynı zamanda nasıl bir yaşam istediklerini ve kendi komşuluk ilişkilerini nasıl ele aldıklarını, doğayla çevreyle hayvanlarla nasıl ilişki kurduklarını, kültürel sanatsal bakışlarını nasıl yorumladıklarını, dayanışma ilişkilerini nasıl kurduklarının tümünü belirlerler. Böyle bir iddiayla, böyle bir yaklaşımla Kemalpaşa’ya gözümüz gibi bakacağız.
Kemalpaşa’da da sol sosyalizmi amaçlayan bir partinin adayı etrafında birleşelim ve birleşmekse burada birleşelim. Bir de sosyalistlerin bir nasıl bir yerel yönetim anlayışını ortaya koyduklarını hep beraber gösterelim. Dediğim gibi eğer iki yılda anlamlı bir iş yapamazsak sizlerden talebimizdir, geri çağırma hakkınızı kullanın ve bizi geri çağırınız. Gereğini yerine getirmeye söz veriyoruz.”
