ANKARA-BHA
Radyo 1’e konuk olan spor yazarı ve Beşiktaş Divan Kurulu Üyesi Ömer Gürsoy, Türk tenisinin yıllardır çözülemeyen yapısal sorunlarını ve yeni yükselen raket sporu padelin Türkiye’deki potansiyelini değerlendirdi. Beşiktaş’ın Avrupa Kupası’ndaki galibiyetiyle ilgili “Galibiyetler makyaj olabilir, Beşiktaş’ın hazır olması için zamana ihtiyaç var” diyen Gürsoy, asıl gündemin tenis ve padel olduğunu vurguladı.
Gürsoy, genç tenisçi Zeynep Sönmez’in başarısının “bireysel mücadeleyle” geldiğini belirterek, Türk tenisinde sistemsel bir yapıdan söz etmenin zor olduğunu söyledi. “Zeynep Sönmez, bugün Türk tenisinde tünelin ucundaki ışıktır ama sistemin değil, ailesinin ve bireysel gayretin sonucudur” diyen Gürsoy, geçmişte Türk tenis antrenörlerinin Zeynep’e ‘tenisçi olamaz’ raporu verebileceğini de belirtti.
Tenisin Türkiye’de 1920’lerden bu yana oynandığını hatırlatan Gürsoy, kulüplerin büyük kısmının yalnızca üyelerine hizmet verdiğini, sporcu yetiştirme görevini ise ihmal ettiğini dile getirdi. Gürsoy’a göre Türk tenisinde sporcular müşteri olarak görülüyor ve bu “vahşi kapitalist düzen” nedeniyle antrenmanlar bir gelişim süreci değil, bir ticari faaliyet olarak ilerliyor.
“8-10 yaş arasında tenise başlayan 2 bin sporcudan 18 yaşına sadece 20-30’u ulaşıyor”
Gürsoy, tenis federasyonlarının altyapı liglerini ortadan kaldırmasıyla sporcu-kulüp bağının da koparıldığını vurgularken, 2016 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı için hazırlanan bir rapora dikkat çekti. Gürsoy, “8-10 yaş arasında tenise başlayan 2 bin sporcudan 18 yaşına sadece 20-30’u ulaşıyor. Bu sistemde sürdürülebilir başarı mümkün değil” dedi.
Programın ikinci bölümünde ise son yıllarda dünyada büyük bir ivme yakalayan padel sporuna odaklanıldı. Gürsoy, oğlunun da A Milli Takım seviyesinde padel oynadığını hatırlatarak, padelin Türkiye’de hızla büyüdüğünü söyledi. “İspanya’da 4 milyon lisanslı padel oyuncusu varken, Türkiye’de de bu branş ciddi potansiyele sahip. Ancak ekonomik gerekçelerle değil, sporcu odaklı bir yapıyla ilerlenmeli” uyarısında bulundu.
“Türkiye’nin bu yıl ilk kez Avrupa Şampiyonası’na A Milli Takım düzeyinde katıldı”
Gürsoy, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın onayıyla padelin gelişmekte olan sporlar kapsamından çıkarılarak Tenis Federasyonu’na bağlandığını da hatırlattı. Ayrıca Türkiye’nin bu yıl ilk kez Avrupa Şampiyonası’na A Milli Takım düzeyinde katıldığını ifade etti.
Padelin büyük şehirlerde hızla yayıldığını ancak Ankara gibi büyük bir kentte dahi yalnızca tek bir kort bulunduğunu belirten Gürsoy, tesisleşmenin yanı sıra altyapı liglerinin kurulmasının da kritik olduğunun altını çizdi. “Padelde, teniste yapamadıklarımızı yapmalıyız. Türkiye ile dünya arasında padelde henüz 10 yıl fark var, bu kapanabilir. Ama sistem kurulmazsa aynı hataları tekrar ederiz” dedi.
Doğu illerinde tenise ve spora olan ilginin oldukça yüksek olduğunu ifade eden Gürsoy, “Doğu Ligi” gibi projelerin genişletilerek ülke geneline yayılması gerektiğini söyledi. Gürsoy, hem tenis hem padel için “kulüplerle sporcular arasında yeniden bağ kurulmalı” çağrısında bulundu.