DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e Masak ve “Kamusal Nüfus Sahibi Kişilere Yönelik Tedbirler” hakkında soru önergesi sundum.
OECD’ye bağlı Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü/FATF) tarıfından 2021 yılında gri listeye alınan Türkiye, yaklaşık 3 yıldır bu listeden çıkamamıştır. Yapılan açıklamalarda Türkiye’nin kara para aklama ve terörün finansmanı konusundaki kriterleri karşıladığı, Haziran ayında yapılacak yerinde denetimle Gri Liste’den çıkış sürecinin tamamlanacağı ifadeleri kullanılmıştır.
Mali Suçlar Araştırma Kurulu (MASAK), 2022 yılının sonunda, ”Kamusal Nüfuz Sahibi Kişiler” hakkında yükümlüler tarafınan uygulanması gereken sıkılaştırılmış tedbirlere dair bir tebliğ çıkarmıştır. Bu tebliğde kamusal nüfuz sahibi kişilerle vea bunların eşleri, birinci derece akrabaları ya da yakınları ile tesis edilen iş ilişkilerinde gerçekleştirilen işlemde birtakım özel tedbirler alınaacğı belirtilmişti.
Aynı zamanda, kamu gücünü elinde bulunduran kişiler ile bunların eşleri, birinci dereceden akrabaları ya da yakınlarının malvarlıkları, para-banka durumlarının izlenmesi de bu düzenlemenin gereklerinden biridir. Bu düzenleme çerçevesinde kamuoyuna yansımış bir soruşturmaya ya da dosyaya rastlanmıştır.
Son olarak bir açıklamada, Türkiye’nin gri listede yer alması nedeniyle sermaye akışının gayrisafi hasılanın belli bir oran kadar azaldığı ve sendikasyon kredilerinde maliyet artışı gibi bazı olumsuz etkilerin olduğu ifadelerde yer almaktadır.
Masak tedbir almış mıdır?
“Tebliğinin yayımından bugüne kadar tebliğ kapsamındaki kuruluşlar tarafından ‘Kamusal Nüfuz Sahibi Kişiler’, onların ailesi ya da yakınlarına dair gerekli özel/sıkılaştırılmış tedbirler alınmış mıdır?”
“Alınan bu tedbirler neticesinde herhangi bir şüpheli işlem tespit edilmiş midir?”
“Türkiye’nin gri listeye alınması sonucunda yaşanılan ekonomik zararlar hakkında bir etki analizi yapılmış mıdır?”