Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda değişiklik öngören kanun teklifi TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülüyor. Komisyonda eğitim sendikalarının temsilcileri, görüşlerini dile getirdi. Eğitim-İş Başkanı Kadem Özbay, “Görüşümüz alınmadan apar topar hazırlanan ve Meclis’ten geçirilmesi amaçlanan bir kanunla karşı karşıyayız. Bu, ‘Mesleği kimin yapacağına ben karar veririm’ kanunudur” dedi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu, Milli Eğitim Komisyonu’nda… Komisyon, eğitim sendikalarının temsilcilerini dinledi
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda değişiklik öngören TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülen kanun teklifinin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Teklifin tümü üzerine görüşmelerde eğitim sendikaları temsilcileri de görüşlerini dile getirdi. Komisyona, Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen), Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), Hürriyetçi Eğitim Sen, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, Anadolu Eğitim Sendikası temsilcileri katıldı. Milli Eğitim Komisyonu sendikaları dinledi.
Eğitim Bir-Sen, kanun teklifini “kıymetli” buldu
Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra yeni bir düzenlemenin TBMM’ye sunulmasını kıymetli bulduklarını söyledi.
Teklifte rotasyonun yer almamasını önemsediklerini anlatan Çakırcı, “Uzman öğretmen ve başöğretmenlikte sınav şartının kaldırılmasını kıymetli buluyoruz. 20 yılı dolduran tüm öğretmenlere, uzman öğretmenlik şartı aranmaksızın başöğretmen olabilme imkanı getirilmesini, yaz tatili ilgili tartışmaların teklife yansımamış olmasını da önemsiyoruz. Teklifte şiddet ile ilgili caydırıcı hükümlere yer verilmesini kıymetli buluyoruz” diye konuştu. Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik konusunda mali düzenlemelere teklifte yer verilmesini isteyen Çakırcı, sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin kaldırılmasını talep etti. Milli Eğitim Komisyonu sendikaları dinledi.
Türk Eğitim-Sen: “Sözleşmeli öğretmenliğe tamamen karşıyız”
Türk Eğitim Sen Genel Sekreteri Haydar Urfalı “Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nun çıkarılmasını olumlu bulduklarını” belirterek şunları söyledi:
“Ancak toplumsal yeterliliğe cevap verecek yeterlilikte bulunması gerekirdi. Sözleşmeli öğretmenlik tamamen karşı olduğumuz hususların başında gelmektedir. Milli Eğitim Akademisi’ni öğretmen yetiştirmenin parçası olmasını doğru bulmuyoruz. Akademide ödenen ücret en az göreve başlayan bir öğretmen maaşı kadar olmalıdır. Öğretmenlerin hak ve ödev sorumlulukları ve yöneticilerin sorumluluklarının düzenlenmesi konusunda taslak yetersiz kalmıştır. Milli Eğitim Komisyonu sendikaları dinledi.
Öğretmenlerin şiddetten korunmasına dair yasal düzenlemeler sevindirici ancak fail hakkında kamu davasının açılması da sağlanmalıdır. 2006 yılından bu yana görevde olan öğretmenler 20 yıllık hizmet süresinin sonunda başöğretmen olmalıdır. Özel sektörde çalışan öğretmenlerin ücreti kamudaki öğretmenlerle eş değer olmalı, mülakat ataması olmadan öğretmenin atamasında KPSS esas alınmalı.”
Eğitim- İş: “Külliyede yapılan bir kanun”
Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay şunları söyledi:
“Bir meslek kanunu konuşuluyor. Öğretmenin adı var ama talepleri yok, fikri yok. Bu öğretmeni mesleksizleştirme, bitirme kanunudur. Anayasada açıkça yer almasına rağmen Meclis‘te değil de külliyede ve bakanlık koridorlarına eğitim gerçek bileşenleriyle paylaşılmadan yapılmıştır. Öğretmen, müfredatın uygulanması hatta bakanın da itiraf ettiği üzere tarikat ve cemaatlerle yapılan protokollerin bir dayatma haline gelen sözde meslek kanunun 22 yılın sonunda anayasadan yetkisini alan sendikalara tehdit oluşturmaktadır. Daha önce mülakatla yeteri kadar ayıramadık şimdi bu kanunla daha da ayrıştıracağını ifade etmektedir. Siyasi iktidar kendisini devletin yerine koymalıdır. Daha önce yine bir öğretmenlik meslek kanunu hazırlanmıştı. Milli Eğitim Komisyonu sendikaları dinledi.
Şimdi yine görüşümüz alınmadan apar topar hazırlanan ve Meclis’ten geçirilmesi amaçlanan bir kanunla karşı karşıyayız. Bu, ‘Mesleği kimin yapacağına ben karar veririm’ kanunudur. Bu kanunda imzası olan üç vekile sormak istiyorum ben sizi hiç görmedim beni hiçbir şekilde çağırmadınız, fikrimizi almadınız, yüz yüze görüşme gereği görmediniz. Öğretmenler Cumhuriyet tarihinin en büyük kıyımı üzerine hazırlanan bu meslek kanunu için sizi affetmeyecek. İçerisinde halk ve talep var mı, bir tane varsa gösterin. Tehdit var disiplin hükümleri var ama hak yok. Güya şiddet yasası var ne kadar yer tutuyor çeyrek sayfa.
Özer: “spekülasyon yapıyorsunuz”
Komisyon başkanı Özer, sendika başkanı Özbay’ın “spekülasyon” yaptığını söyleyerek, “Bu komisyona saygısızlıktır. Komisyonu suçlamayın, siz sendika olarak derdinizi görüşlerinizi bildirin, milletvekilleriyle spekülasyona girmeyin” dedi. Milli Eğitim Komisyonu sendikaları dinledi.
“Meclisten başlayalım arşiv soruşturmasına”
Eğitim- İş Başkanı Özbay ise, “Bu ülkenin bir bir bakanı vardı Mustafa Necati, onu örnek alabilirler. Milli eğitimde atılacak her adım incelemeyi gerektirir, onun için herhangi bir Milli Eğitim Bakanı böyle bir takıma dayanmadıkça başarılı olamaz. Beşinci maddede şöyle bir ifade var. “Anayasasında ifadesini bulan temel ilkelere bağlı Türk milletinin milli manevi ve ahlaki, kültürel değerlerini benimsemiş’ sizce bu anayasada ifadesini bulan bu temel ilkeler nedir? Milli Eğitim Komisyonu sendikaları dinledi.
Buraya yazılmamaya imtina edilen şey Cumhuriyet’tir, Atatürk’tür. Öğretmenlere, ‘Nöbet tutmak, öğrencilere yönelik düzenlenecek etkinlikler ve kulüp faaliyetlerine katılmak. Ne bunlar hepinizin bildiği tarikat ve cemaatlerle yapılacak protokollere katılma zorunluluğu. Güvenlik ve arşiv soruşturması… Bir eyleme katılırım o zaman ben öğretmen olamam. O zaman soruyorum hadi Meclis’ten başlayalım mı arşiv soruşturmasına”
Eğitim Sen: “Bu kanun taslağında, öğretmenlerin itibarı yok, meslek hastalığı yok, mobbinge çözüm yok, engelli öğretmenler yok”
Eğitim Sen Genel Sekreteri Zülküf Güneş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ‘öğretmenlerin fonlandığına” dair açıklamasını kınayarak, “Bu salonda görüşülen kanun tasarısının hazırlanma ve görüşülme şekli samimiyetsizliğini gösteriyor. Tasarı da görüşlerimiz alınmadı. Bu tasarı öğretmenlerin haklarını gasp ettiği için tasarıyı kabul etmiyoruz, gerçek bir meslek kanunun hazırlanması için birlikte çalışmayı öneriyoruz. Bu tasarı ile 100’ün üzerinde eğitim alan öğretmenler yok sayılmadı. Milli Eğitim Akademilerinde eğitime tabi tutmak öğretmenlerin atanmaları önünde yeni barikattır.
Milli Eğitim Komisyonu
Eğitim emekçilerini hiçbir sorununa çare üretmeyen bu teklifte kadrolaşma var, KPSS puanı ile biat var… Aynı işi yapan öğretmenlere apolet takarak farklı ücretler verilmesi… Bu kanun taslağında öğretmenlerin itibarı yok, meslek hastalığı yok, mobbinge çözüm yok, toplumsal cinsiyetlere uygulanan ayrımcılık yok, engelli öğretmenler yok, taban ücret isteyen özel sektör öğretmelere çözüm yok, KHK’lılar yok.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası: “Patronların insafına terk edilmiş şekilde çalışıyoruz”
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Genel Başkanı Eren Edebali ise, “Hem öğretmen hem işçi olmanın öğretmende de yarattığı belirsizlik var. Özel öğretim kurumları büyüyor ve burada çalışan sayısı 400 bini bulan öğretmen, patronların insafına terk edilmiş şekilde çalışıyor. Siz bakanım konuşmanızın bir bölüme ‘ben hakikatın ve doğrunun peşindeyim’ dediniz. Biz de haklarımızın peşindeyiz. Biz işverenlerden ücretlerimizin artmasını asgari ücretin üzerine çıkmasını talep ediyoruz. Bizim muhatabımız burada tabii ki işverenler, biz taban ücretin geldiği koşullarda zaten senede iki defa yapılacak zammın bu sıkıntımıza çare olacağını düşünüyoruz” Milli Eğitim Komisyonu sendikaları dinledi.
Komisyonda teklifin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından çalışmalara kısa bir ara verildi. Aranın ardından komisyon teklifin maddelerini görüşmeye başlayacak.
Milli Eğitim Komisyonu sendikaları dinledi.