CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, alkollü içeceklerden alınan özel tüketim vergisi (ÖTV) geliri ve ithalat rakamları, 2024 yılı için hedeflenen yüksek vergi tutarları ve artan ithalat oranları ile dikkat çektiğini belirtti.
CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, 2024 yılında alkollü içeceklerden elde edilmesi planlanan ÖTV’nin 107 milyar 221 milyon TL olacağı belirtilirken, bu tutarın 2022 yılına kıyasla %145 oranında bir artış gösterdiği vurgulandı.
AKP İktidarı döneminde hazineye içkiden 107 milyar gelir
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2024 yılı için alkollü içeceklerden alınması hedeflenen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) miktarı tam olarak 107 milyar 221 milyon TL olarak belirlenmiş. Bu rakam, 2023 yılında 69 milyar 40 milyon TL, 2022 yılında ise 43 milyar 702 milyon TL olarak gerçekleşmişti. Görüldüğü gibi, 2024 yılında bu rakamda ciddi bir artış var.” diye konuştu.
Gürer, “İçkiden sağlanan gelir hazine kayıtlarına giriyor, farklı alanlarda ve de maaş olarak kamuda kullanılıyor. Ülkemizde kamuya ait TEKEL adeta yok edildi. Bu süreç sonrası özel sektör alkollü içecekler üretmeye başladı. İthal alkollü içeceklerde ciddi artış oldu. Kolay savunma yöntemi olarak, turizmin bu konuda etkili olduğu öne sürülmektedir. Bu durumda, kamudaki bazı fabrikaların bırakılarak rekabetçi bir süreç yaratılması ve devlete daha fazla gelir sağlanması mümkün olabilirdi. Ancak alkollü içki fabrikalarının özelleştirilmesi, sanki alkollü içkiler tamamen bitecekmiş gibi bir hava yaratırken, geldiğimiz noktada ithal ve kaçak içki kullanımında patlama yaşandı.” dedi.
2023 Yılında alkollü içeceklerde ithalat rekorları kırıldı
Alkollü içeceklerin ithalatında da dikkat çeken bir artış yaşandığını belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında, Türkiye 166 ton bira, 6 ton şarap, 6 bin 169 ton viski, 53 ton cin, 46 ton votka ve 94 ton likör ithal edilmişti. 2023 yılı itibariyle, bira ithalatı 12 bin 780 ton artarak 12 bin 946 tona, şarap ithalatı 366 ton artarak 372 tona, viski ithalatı 21 bin 714 ton artarak 27 bin 883 tona, votka ithalatı 6 bin 523 ton artarak 6 bin 569 tona likör ise 3 bin 892 ton artarak 3 bin 986 tona yükseldi. Rakamlardan da görüldüğü üzere alkollü içecek ithalatındaki yüksek artış dikkat çekicidir.” dedi.
Gürer, “2008 yılında özelleştirme ilemarka British American Tobacco’ya satılarak yerli ve milli şirket el değiştirdi. 2009 yılında TEKEL fabrikaları kapatıldı. Arazileri ve fabrikalar el değiştirdi. Kamuya ait TEKEL’i sat, kapat ithal içeceklerle ülkede rafları donat mantığı hakim oldu. AKP iktidarı bu bağlamda da sorunu çözme yönünde hareket etmedi. Kamu şirketlerini ederi altında satıp tüketti. Lafta milli ve yerliyim deyip yüzlerce fabrika, şirket, liman ve enerji santralı da kamudan alındı.” dedi.
2024 Yılında da ithalat devam ediyor
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2024 yılının ilk beş ayında, alkollü içecek ithalatı için ödenen toplam tutar 98 milyon 323 bin dolar oldu. Bu dönemde 6 bin 361 ton bira için 10 milyon 968 bin dolar, 46 ton şarap için 389 bin dolar, 11 bin 951 ton viski için 64 milyon 685 bin dolar, bin 509 ton cin için 5 milyon 286 bin dolar, 2 bin 799 ton votka için 7 milyon 873 bin dolar ve bin 980 ton likör için 9 milyon 118 bin dolar ödendi.” şeklinde konuştu
Nereden nereye
2002 yılında belirtilen altı alkollü içecek için ödenen toplam tutar 7 milyon 379 bin dolar iken, bu rakam 2023 yılında 222 milyon 246 bin dolara yükseldi. Bu artış, alkollü içecek ithalatının hem miktar hem de maliyet açısından önemli bir büyüme gösterdiğini gözler önüne seriyor.” dedi.
ÖTV Oranı sahte ürüne yöneltiyor
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Son dönemde fiyatlarda ve vergi yükünde büyük artışlar yaşandı. Özellikle alkollü içeceklerde uygulanan yüksek ÖTV oranları, kural dışı ürünlere yöneltiyor. Bu durum, yalnızca ekonomik açıdan değil, aynı zamanda halk sağlığı açısından da tehlike oluşturuyor.” diye konuştu
Gürer, “2024 yılı için belirlenen ÖTV gelir hedefi, 2022 yılına kıyasla neredeyse üç katına çıkmış durumda. Bu artış, daha ucuz ve güvenilir olmayan ürünleri tercih etmeye zorluyor. Kural dışı ürünlerin içeriği belirsiz ve sağlığa zarar verebilecek maddeler içeriyor olabilir. Bu durum hem bireylerin hem de toplumun sağlığı için büyük bir risk teşkil ediyor.” dedi.