İstanbul’da sosyal desteklere bir yenisi eklendi, Esenyurt’ta 15 bin kişilik aşevi açıldı
Ekonomik krizin derinden etkilediği kesimlere katkı sağlamayı amaçlayan sosyal destek projelerine bir yenisi daha eklendi. Esenyurt Belediyesi, nüfusu bir milyonu aşan ilçede günde yaklaşık 15 bin kişiye ücretsiz yemek dağıtma kapasitesi olan aşevini hizmete açtı. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer “Sosyal devletin gereği budur fakat son yıllarda neoliberal politikalar sonucunda sosyal devlet ortadan kalktı. Şimdi sosyal devletin yerine getiremediklerini sosyal belediyecilik olarak bizim yapmamız lazım” dedi.
Yüksek enflasyon ve ekonomik krizden etkilenen yoksul ve dar gelirli kesimlere katkı sağlamak amacıyla sosyal belediyecilik anlayışı kapsamında hayata geçirilen sosyal destek projelerine yenileri ekleniyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 14 Kent Lokantası ile hizmet sunduğu kentte hafta sonu da Beyoğlu Belediyesi Kasımpaşa’da emeklilere sosyalleşme imkanı sağlamak ve düşük ücretlerle yiyecek içecek servisi vermek amacıyla Emekli Evini hizmete açmıştı. Bir sosyal destek uygulaması da bugün 1 milyonu aşkın nüfusuyla Türkiye’nin en kalabalık ilçesi Esenyurt’ta belediye tarafından hayata geçirildi.
Esenyurt Belediyesi, Zafer Mahallesi’nde bugün aşevi açtı. Aşeviyle günde 15 kişiye ücretsiz dağıtma imkanı sağlanması hedefleniyor.
Aşevinin açılışını yapan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, yaptığı konuşmada, sosyal devletin önemine değindi. Özer şunları söyledi:
Bir arada yaşamanın, toplum olmanın, devlet olmanın, millet olmanın gerekleri vardır. Birçok gereği var ama iki tanesi, bugün yaptığımız etkinlikle de çok ilgili. Biri sosyal toplum, sosyal belediye, sosyal devlet olma zorunluluğudur. Bunun anlamı şudur. Bir toplumda çok ve çeşitli katmanlar vardır. Zenginler, yoksullar, sıkıntıda olan insanlar, engelli, yaşlı insanlar vardır. Kendi hayatını kendisi götüremeyenler vardır. Peki bunlar var da biz bunlara arkamızı dönüp mü gideceğiz? İşte toplum olmanın gereği bu türden insanlara sahip çıkmaktır.
Nasıl ki bir ailede bir engelli varsa ya da yardıma muhtaç varsa ailenin diğer bireyleri ‘Ya senin ne hâlin varsa gör’ deyip de sırtını dönmüyorsa, bütün aile onunla dertleniyorsa, ona el uzatıyorsa, onu kucaklıyorsa bir devlet de bu türden yurttaşlarına öyle davranmak durumundadır. Sosyal devletin gereği budur fakat maalesef son yıllarda neoliberal politikalar sonucunda sosyal devlet ortadan kalktı. Bu, bana göre Türkiye’nin yaşadığı en büyük eksiklerden biridir.
“Bunları yapmak lütuf değildir”
Biz iktidara geldiğimizde ilk yapacağımız şey, sosyal devleti yeniden ihya ve inşa etmek olacaktır. Şimdi sosyal devletin yerine getiremediklerini sosyal belediyecilik olarak bizim yapmamız lazım. Bizim kendi yoksullarımıza, kendi açlık sınırı altında yaşayan insanlarımıza, kendi engellilerimize, kendi yaşlılarımıza, kendi gazilerimize sahip çıkmamız lazım. Kendi çocuklarımızın geleceği için bunu yapmak durumundayız. Bunlara sahip çıkmayan bir belediye, bir toplum, bir devlet, bir ailenin geleceği olamaz. Bunları yapmak da bir lütuf değildir. Bir arada yaşamanın, imza altına alınmamış toplumsal sözleşmenin gereğidir.”
Emekli: Geçinemiyorum
Kurdelenin kesilmesinin ardından Özer, aşevini ve mutfağını inceledi. İlk gün menüsünde mercimek çorbası, kuru fasulye, pilav ve yoğurt vatandaşlara ikram edildi. Yemeğe gelen emekli bir yurttaş, ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Emekli, “30 sene devlete çalıştım. Aldığım 15 bin lira maaş. Geçinemiyorum. Hanımımla Esenyurt’ta yaşıyorum. Pazardan, hiçbir şeyden memnun değilim. İki kişi olduğumuz halde geçinemiyorum” dedi.
Bir başka emekli de “Emekli maaşım 10 bin lira. Zar zor işte geçiniyoruz. Bir şey yaptığımız yok. Çalıştığım da ek bir iş yaptığım da yok. Başkana teşekkür ederiz bu aşevini açtığı için” diye konuştu.