Danıştay, Salda Gölü’ne Risk Oluşturan Eşeler Yaylası’ndaki Maden Projesi İçin Verilen ‘Çed Gerekli Değildir’ Raporunun İptalini Onadı
Danıştay 4. Dairesi, Burdur’un Eşeler Yaylası’nda yapılmak istenen krom maden ocağına verilen ‘ÇED gerekli değildir’ kararının iptalini onadı. İlk derece mahkemesi tarafından bölgede yaptırılan bilirkişi incelemesine dikkat çekilen kararda, Eşeler bölgesinde yeraltı ve yer üstü su kaynaklarıyla Salda Gölü’nün olumsuz etkileneceği ifade edildi. Burdur Barosu Başkanı Ramazan Gedik, “Bu davanın lehimize sonuçlanması hem doğanın korunması anlamında örnek hem Salda Gölü, Eşeler Yaylası için sevindiren bir karar” dedi.
Burdur’da Karamanlı, Tefenni, Yeşilova ile Denizli’nin Acıpayam ilçelerinin ortak dağı olan Eşeler Dağı’nda faaliyet gösteren Zontaş Zonguldak Taş Kömürü Mad. San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılması planlanan “Krom Ocağı Üretimsel Kapasite Artışı, Patlayıcı Miktarında Artış ve Kırma-Eleme-Yıkama Tesisi” projesine Burdur Valiliği’nin verdiği “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı, iptali için yargıya taşınmıştı. Isparta 2. İdare Mahkemesi’nce yaptırılan bilirkişi incelemesinde, krom maden ocağı projesinin ormandan, su kaynaklarına ve Salda Gölü’ne kadar doğada olumsuz etki yaratacağı raporlanmıştı.
Isparta 2. İdare Mahkemesi, “Proje kapsamında gerçekleştirilmesi planlanan faaliyetlerin yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının su kalite ve miktarını olumsuz yönde etkileyeceği, proje tanıtım dosyası kapsamında sahanın bitki örtüsünün doğru belirlenmediği, proje alanında bulunan ormanların yok edilmesi durumunda yerüstü ve yeraltı su rezervlerinin zarar göreceği, ormanın hidrolojik fonksiyonunun olumsuz etkileneceği ve Salda Gölü’nü besleyen su kaynaklarının yok olmasına neden olacağı, sahada bulunan endemik bitki türlerinin yok olmasına neden olacağı, tarımsal ve hayvansal üretimi olumsuz yönde etkileyeceği” gerekçesiyle “ÇED gerekli değildir” raporunun iptaline karar vermişti. Burdur Valiliği ise ilk derece mahkemesini temyiz ederek süreci Danıştay 4. Dairesi’ne taşımıştı.
Danıştay 4. Dairesi, “İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir” diyerek temyiz isteminin reddine, temyize konu Isparta 2. İdare Mahkemesi’nin kararının onanmasına oy çokluğuyla karar verdi.
“HEM SALDA GÖLÜ HEM EŞELER YAYLASI İÇİN SEVİNDİREN BİR KARAR”
Burdur Baro Başkanı Ramazan Gedik, verilen karar ile ilgili şunları söyledi:
“Isparta 2. İdare Mahkemesi’nin lehimize vermiş olduğu karar Danıştay 4. Dairesi’nin vermiş olduğu kararla kesinleşti. Bu karar hem bölgedeki vatandaşların, Karamanlı Belediye Başkanlığı’nın, Türkiye Ormancılar Derneği’nin, Burdur Barosu’nun müdahil olduğu, el birliği ile kamu yararına hangi siyasi görüşten olursa olsun insanların bir araya geldiği ve mücadele ettiği bir davaydı. Bu davanın lehimize sonuçlanması hem doğanın korunması anlamında örnek hem Salda Gölü, Eşeler Yaylası, Karamanlı’nın su kaynakları, Yeşilova’nın su kaynakları anlamında da kesinleşen bir karar ve bu karar bizi ilerisi için de doğa için de doğal kaynaklar için de sevindiren bir karar.
“KROM MADENİ AÇILSAYDI KURAKLIK DAHA DA ARTACAKTI”
Zaten kuraklık var, zaten doğaya hoyratça davranıyoruz. Her yerde mermer ocakları hoyratça, çok kötü kullanılıyor. Atıklarını hak etmedikleri şekilde döküyorlar ve orayı rehabilite etmeden gidiyorlar. Zaten doğa bir şekilde öcünü alıyor. Bu kuraklık da bunlardan kaynaklanan şeyler ama oraya krom maden ocağı açılsaydı kuraklık daha da artacaktı. Zaten su yetersiz, su kaynakları olumsuz etkilenecekti, endemik bitkiler olumsuz etkilenecekti, orman olumsuz etkilenecekti, yeraltı suları olumsuz etkilenecekti. Bu bizim hep uyardığımız, yapılmaması için mücadele ettiğimiz şeyler ve bu kuraklıkta ne yazık ki ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor.”