Burhanettin Bulut, TRT’yi ve RTÜK’ü YSK’ya Şikayet Ettiklerini Açıkladı: ”Hukuk Tanımazlığı Tarihe Not Etmek Amacıyla Başvuru Yaptık”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, TRT’nin muhalefete uyguladığı karartmayı Radyo Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) ve Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) şikâyet ettiklerini, savcılığa da TRT yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi. Bulut, ”Kanunları, Anayasa’yı yok sayıp suç işleyen TRT’ye karşı savcılığın da YSK ve RTÜK’ün de harekete geçeceğine yönelik bir beklentimiz yok. Sadece bu demokrasi ayıbını, hukuk tanımazlığı tarihe not etmek amacıyla başvuru yaptık” dedi.
Burhanettin Bulut, yaptığı yazılı açıklamada, ekranlarında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e, belediye başkan adaylarına yer vermeyen, TRT’yi, RTÜK ve YSK’ya şikâyet ettiklerini, savcılığa da TRT yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Bulut, ayrıca TRT’ye de sorumluları hakkında idari işlem yapılması için başvurduklarını açıkladı.
“BÜTÜN KURUMLAR ÇÜRÜDÜ”
Suç duyurusunu ve şikayet dilekçelerini Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi’nin, Cumhuriyet Başsavcılığına, TRT’ye, TÜİK ve YSK’ya verdiğini kaydeden Bulut, ”Tarafsız ve özerk olması gereken TRT, AKP’nin borazanı haline geldi. Seçim sürecinde iktidarın sözcülüğüne soyunan TRT’nin tarafgir, ayrımcı yayınları ve adaletsizlikleri iyice ayyuka çıktı.
Seçim adaletsizliğini görmezden gelen YSK ve RTÜK’ün harekete geçeceğine dair en ufak bir inancımız yok. Sadece bu demokrasi ayıbını, bu hukuk tanımazlığı tarihe not düşmek için şikâyet dilekçesi verdik. Çünkü ülkede hukuk yok, adalet yok. Bütün kurumlar çürüdü, çürüyor” dedi.
“YSK VE RTÜK ÖLÜ TAKLİDİ YAPIYOR”
TRT’nin göz göre göre suç işlerken, YSK ve RTÜK’ün “ölü taklidi” yaptığını kaydeden Bulut, açıklamasında şöyle devam etti:
”İktidarı hedef alan en küçük bir eleştiri RTÜK’ün radarına takılıyor. RTÜK, düşünce ve ifade özgürlüğü sınırları içinde kalan yorum ve değerlendirmeler nedeniyle muhalif kanallara ceza yağdırıyor, ancak tarafgirliği ayyuka çıkan TRT’yi görmezden geliyor. YSK, kendi kararlarını çiğneyen TRT için kılını bile kıpırdatmıyor. YSK da RTÜK de ölü taklidi yapıyor. Sarayın koruma kalkanının altına sığınan TRT yönetimi de suç işlediğini bile bile muhalefeti, milletin bir kesimini yok sayıyor. TRT’nin yaptıklarına göz yuman bütün kurumlar zincirleme şekilde görev suçu işliyor.
15 Şubat’ta reklam filmimizi parasıyla yayınlatmak için başvurduk. TRT bizi 3 hafta boyunca ‘hukuk birimimiz tarafından inceleniyor’ diye oyaladı. 3 haftanın sonunda TRT’den bize gelen yanıt, ‘Mart ayında müsait günümüz yok’ oldu. 1 dakika 60 saniye, 1 saat 3 bin 600 saniye, 24 saat 86 bin 400 saniye, 1 ay 2 milyon 622 bin 600 saniye ama TRT’nin mart ayı boyunca partimizin reklam filmini yayınlayacak ‘81 saniye’ müsait zamanı yok. Kamu kurumları kanunları çiğnemeyi alışkanlık haline getirirse; ortada hukuk devleti de kalmaz, basın özgürlüğü de.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde TRT’yi şikâyet edebileceğimiz bir hukuk kurumu kalmadı. O nedenle şikayetimizi milletimize yapıyoruz.”
