AKP`nin 2019 yerel seçimlerinde bir proje ve seçim vaadi olarak sunduğu ve ilk olarak İstanbul Atatürk Havalimanı`nın kapatılmasından sonra alanın millet bahçesi`ne dönüştürüleceğinin duyurulmasıyla adını sıkça duyduğumuz millet bahçeleri, isminin çağrıştırdığı anlamıyla bir kamusal mekân yaratma, kentteki vatandaşlar için doğal bir çevre üretme anlamını elbette ki taşımamaktadır. Sayıları her geçen gün artan millet bahçeleri, kentlerimizde yeni inşaat alanları yaratmanın örtük anlamda ifadesinden başka bir şey değildir.
İçinde muhakkak kıraathanesi ve camisi de yer alan, kentin merkezî konumunda bulunan ve genellikle çok büyük alanlara kondurulan millet bahçeleri, iktidarın muhafazakâr-gerici kodlarının mekandaki ideolojik dışavurumlarıdır. Kentin tarihsel önemi haiz meydanlarına camiler yaparak kente karşı işlenen suçları yasallaştıran AKP iktidarı, millet bahçeleri eliyle bu suçu derinleştirmekte, kenti bir yapboz parçası gibi gördüğünü kanıtlamaktadır.
Millet Bahçesine iptal kararı
Geç Osmanlı Dönemi`nde yeni bir peyzaj anlayışı olarak ortaya çıkan millet bahçeleri kavramı, Erken Cumhuriyet döneminin yenilikçi ve halkı önceleyen yaklaşımında da örneklerini sürdürmüştür. Ne var ki günümüzde bu kavramı bugünkü millet bahçesi projeleri ile eşdeğer tutmak mümkün değildir. AKP rejimi, kamusal yeşil alanlarda halkçı bir yaklaşımdan ziyade, Cumhuriyet ideolojisinin her türlü mirasını reddederek Osmanlı`ya dayanan tarihsel bir yorumlama ile bugünkü kent mekanını sermaye çevreleri için konuşlanacak alanlar haline getirmektir. Dolayısıyla AKP, millet bahçesi kavramına yalnızca kullanışlı bir araç olarak bakmaktadır.
Ayrıca tarihin çarpık bir yorumlamasıyla, bahsedilen tarihsel birikimden azade bir şekilde projelendirilen millet bahçeleri iktidar açısından cumhuriyet döneminin kamusal mekanlarıyla, cumhuriyet ideolojisiyle hesaplaşma anlamına gelmektedir. Çünkü erken cumhuriyet döneminde Ankara`ya kamusal açık-yeşil alanlar kazandırmak amacıyla oluşturulan millet bahçeleri, milli mücadele döneminde hem rekreatif bir alan hem de tarihsel bir kent kimliği olarak karşımıza çıkmıştır ve 1950`li yıllara kadar kent merkezlerinde yer almıştır. Dolayısıyla millet bahçeleri -veya o dönemde daha sık karşımıza çıkan adıyla şehir bahçeleri- cumhuriyetin modern, planlı bir başkent yaratma projesidir ve ulus-devlet inşa etme sürecinin önemli bir mekânsal bileşenidir.
Millet bahçelerine ilişkin bilgi, belge ve görsellerin yer aldığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`nın ayrı bir web sitesi bulunması, iktidarın bu konuya verdiği önemi de göstermektedir. Söz konusu sitede yer alan bilgilere göre Türkiye genelinde 100`ün üzerinde projesi tamamlanmış millet bahçesi ve Ankara`da da 3 adet millet bahçesi bulunmaktadır ve bunlardan biri Başkent Millet Bahçesi olarak da bilinen Atatürk Kültür Merkezi`nin (AKM) bulunduğu alanda yer almaktadır. Elbette yer seçiminin Atatürk Kültür Merkezi alanı içinde olması bir tesadüf değildir. Tıpkı İstanbul`da Atatürk Havalimanı`nın millet bahçesi alanı olarak seçilmesi gibi Ankara`da da AKM alanı tercih edilmiştir.
Devletin kurucusu sıfatıyla, Atatürk`ün adına atfedilen AKM Alanı, 23.09.1980 tarihli ve 2302 sayılı özel yasayla kurulmuştur. Özel kanuna tabi olması nedeniyle de herhangi bir yapılaşma müdahalesiyle dönüşümü gerçekleştirilemeyecek bir alandır. Jansen Planı`nda Atatürk Kültür Merkezi Alanı, Ankara kent bütününde Atatürk Orman Çiftliği ile birlikte ele alınmış ve açık-yeşil alan sisteminin bir parçası olarak kurgulanmıştır. Bu anlamda Cumhuriyetin önemli bir kamusal değeridir. Tarihi, kültürel ve doğal önemi haiz böyle bir alanda 5 etap halinde millet bahçesi yapımı öngörülmüştür.
Daha önce konuya dair yaptığımız 16.05.2020 tarihli basın açıklamasında şu noktalar vurgulanmıştır:
· Projeksiyon yılı dolsa da halen yürürlükte olan 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı`nda AKM alanının sınırları çizilmiş, “Özel Statülü Alan Sınırları” başlığı altında “Atatürk Kültür Merkezi Alanı Sınırı” olarak belirlenmiştir. Ayrıca AKM alanı, “Başkente Özgü Özel Alanlar” başlığı altında da “Atatürk Kültür Merkezi Alanı” ve “Koruma Alanları” ana başlığı altında “Atatürk Orman Çiftliği Alanları” olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla 2302 sayılı yasaya ve üst ölçekli plana aykırı işlem yapılmıştır.
· Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ya da Koruma Yüksek Kurulu`nun AKM alanı sınırları içerisinde almış olduğu kararlar 2302 sayılı kanuna aykırıdır. Çünkü alandaki her türlü müdahalede söz konusu yasa gereği Milli Komiteden (Çeşitli Bakanlıklar, uzman ve danışmanlardan oluşan kurul) görüş alınması gerekmektedir. Bu kapsamda Kurulun kararında AKM alanındaki uygulamaların Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülmesine dair aldığı karar hukuksuzdur.
Temelde bu iki husus olmak üzere birçok başlıkla ele alarak usülsüz, plansız ve programsız şekilde kent mekanlarına müdahale anlamına gelen AKM alanına dair sayısız defa uyarılarda bulunduk ve hukuki süreç başlattık. Ankara 14. İdare Mahkemesi 08/06/2022 tarih ve 2022/1346 sayılı karar ile alana dair belirttiğimiz hususları da dikkate alarak davaya konu planların iptal edilmesine karar vermiştir. Bunu takiben diğer birçok alanda gördüğümüz gibi aynı kapsam ve içerikte planlar 6 ay sonra yeniden onaylanmıştır.
Gelinen son noktada;
1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi‘nin 97. maddesinin (n) bendi uyarınca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında re‘sen onaylanan, Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 27.10.2022 tarih ve 3019 sayılı Kararı ve Ankara Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 31.10.2022 tarih ve 442 sayılı Kararı ile uygun görülen Ankara İli, Altındağ İlçesi, Atatürk Kültür Merkezi Zübeyde Hanım Mahallesi 1. Bölge (Başkent Millet Bahçesi) 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı”nın öncelikle yürütmesinin durdurulmasına takiben iptaline karar verilmesi talebiyle 30.01.2023 tarihinde açmış olduğumuz davada Ankara 13. İdare Mahkemesi 2023/175 E. ve 2024/79 K. neticesinde bir kez daha planların iptaline karar vermiştir.
Ankara 13. İdare Mahkemesi 2023/175E. ve 2024/79 sayılı kararı özetle;
- 1/5000 ölçekli AKM Nazım İmar Planında ve 1/1000 ölçekli AKM 1.Bölge Uygulama İmar Planında AKM alanı ve AKM 1. Bölge özelinde 2019 onaylı kentsel tasarım-yerleşim planında kesin olarak belirtilen veya yeni yapılacak kentsel tasarım-yerleşim planında kesin olarak yer alacak kullanımların plan açıklama raporlarında açık ve net olarak açıklanmadığı,
- Merasim Pisti zemini altına tekabül eden kapalı otopark kullanımı yönünden yeterli ihtiyaç analizi ve değerlendirme yapılmadığı gibi plan notunda açık otopark öngörülmemesine rağmen planda yerüstü açık otopark önerildiği, bu durumunun planla plan notları arasında çelişkinin meydana gelmesine sebep olduğu,
- 1/1000 ölçekli planda alanda belirtilen 0,05 inşaat emsalinin sadece yapılacak yapılara ilişkin olduğu, sert zeminin ise yapı zemin oturumlarından başka alandaki tescilli yapılar, yol, havuz, açık-kapalı otopark, vb. unsurları da içerdiği,
- Merasim Pisti, altında büyük kapalı otopark, ayrıca açık otoparklar, sert zemin kaplamalı yaya yolları, büyük süs havuzları, alana giriş alanları vb. yer aldığı, mevcut ve öneri yapılarla birlikte tüm diğer unsurlar birlikte değerlendirilerek sert zemin dökümünün alanın 0,10‘u kapsamında kalıp kalmadığı yönünde irdeleme yapılıp kabul görmüş nihai bilgilerinin hem plan notlarında hem de plan açıklama raporlarında bulunması gerekirken bu yönde bir etüt,karar üretilmediği ve plana yansıtılmadığı,
- 1/25.000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planında belirtildiği şekilde Başkentlik kimliği üzerine hassasiyet gösterilmesi, “Başkente özgü” ve “özel alan olma” tasarımın temel vizyonu olması gerekirken bunun gözetilmediği,
- 1/1000 ölçekli plana ait 3 nolu plan notunda alanda yer alacak yapısal fonksiyonlara ilişkin Emsal:0,05 olarak belirtilmiş ise de, yapılaşma koşullarının plan üzerinde ada-parsel bazlı belirtilmediği ve ana yollardan çekme mesafelerinin plan üzerinde gösterilmediği,
- AKM 1. Bölgenin Millet Bahçesi olarak planlanmasının üst kademe 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planına ve planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırılık taşıdığı,
- 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarının yargı kararlarının gerekçelerine, imar mevzuatına, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına, plan tekniklerine, plan hiyerarşisi ve kamu yararına uygun olmadığı,
hususları belirtilmiş olup, mahkeme tarafından yargı kararlarının gerekçelerine, imar mevzuatına, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına, plan tekniklerine, plan hiyerarşisi ve kamu yararına uygun olmadığı vurgulanmıştır.
Planların mükerrer bir şekilde onaylanmasına ve Mahkemelerin farklı tarihlerdeki iptal kararlarına rağmen AKM alanındaki inşaat süreci tamamlanmış ve kent merkezinin orta yerinde tarihsel önemi haiz çok değerli bir kamusal değer, kente karşı işlenen bir başka suç olarak Mahkeme tarafından tescillenmiştir. TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi olarak konunun takipçisi olacağımızı ve Mahkemenin verdiği iptal kararına rağmen toplumsal muhalefetin bir parçası olarak kente karşı işlenen suçlara karşı mücadelemizi her alanda sürdüreceğimizi kamuoyuna bildiriyoruz.
TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi