Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa’da aday tanıtım toplantısında; “Şanlıurfalıların iradesini istismar edip kendi ajandaları, kendi gündemleri, kendi bireysel hesapları peşinde koşanlardan asla olmadık. Hepimiz beşeriz, elbette eksiklerimiz hatta hatalarımız çıkabilir. Ama ihlasımızı ve şehrimize kazandırdıklarımızı kimse inkâr edemez” dedi.
Deprem bölgesi için Erdoğan’dan itiraf
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa’da aday tanıtım toplantısında; “Şanlıurfalıların iradesini istismar edip kendi ajandaları, kendi gündemleri, kendi bireysel hesapları peşinde koşanlardan asla olmadık. Hepimiz beşeriz, elbette eksiklerimiz hatta hatalarımız çıkabilir. Ama ihlasımızı ve şehrimize kazandırdıklarımızı kimse inkâr edemez” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa’da 11 Nisan Kapalı Spor Salonu’ndaki ilçe belediye başkan adayları tanıtım toplantısına katıldı. Erdoğan’dan itiraf niteliğinde cümlelerle burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“HEPİMİZ BEŞERİZ, ELBETTE EKSİKLERİMİZ ÇIKABİLİR. AMA ŞEHRİMİZE KAZANDIRDIKLARIMIZI KİMSE İNKÂR EDEMEZ”
“Maddi ve manevi değerleri ile çok mübarek, çok bereketli olan bu şehir aynı zamanda içinde pek çok zorlukları da barındıran bir yapıya sahiptir. Sizler şahitsiniz biz sizlerin iradesine hürmetten asla taviz vermeden hem şehrin daha iyiye gitmesi için ne gerekiyorsa onu yapmaya gayret gösterdik. Erdoğan’dan itiraf.
Şanlıurfa’nın isminin arkasına saklanıp Şanlıurfalıların iradesini istismar edip kendi ajandaları, kendi gündemleri, kendi bireysel hesapları peşinde koşanlardan asla olmadık. Hepimiz beşeriz, elbette eksiklerimiz hatta hatalarımız çıkabilir. Ama ihlasımızı ve şehrimize kazandırdıklarımızı kimse inkâr edemez. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayımızı da ilçelerimizin belediye başkan adaylarımızı da bu hüsnüniyetle belirledik.
Artık hepimize düşen görev Cumhurbaşkanı ile Bakanları ile teşkilatıyla el ele vererek önce adaylarımızın seçilmesini ardından da onlar vasıtasıyla şehrimize en güzel hizmetlerin getirilmesini sağlamaktır. Geçmişte bizimle birlikte yol yürüyüp de şimdi çeşitli sebeplerle yolunu değiştirenlerin tercihleri kendilerini ilgilendirir.
Herkes siyasetçi olabilir ama devletçi olamaz. Keşke her zaman her durumda ideal olanı elde edebilsek. Bu olmuyorsa bize düşen mümkün olanı değerlendirmektir. Dolayısıyla bizim bu tür tartışmalarla kaybedecek ne vaktimiz ne de boşa harcayacak enerjimiz vardır. Hep birlikte işimize bakacağız.
“BU PARTİ UZUNCA BİR SÜREDİR YERLİ VE MİLLİ BİR SİYASİ TEŞEKKÜLÜN YAPMAMASI GEREKEN NE VARSA HEPSİNİ YAPTI”
Bu partinin yöneticileri lafa gelince Cumhuriyet’in güya kurucu fırkası olmaktan dem vuruyorlar. İşlerine geldikçe Cumhuriyetimizin banisini istismar ederler. Kirli ittifaklarını gizlemek için tek ayak üstünde 40 yalan söylerler. Ama gerçekte uzunca bir süredir ülkenin ve milletin düşmanı kim varsa onların değirmenine su taşımaktan, ekmeğine sürmekten, beşinci kol operasyonlarına alet olmaktan geri durmazlar. Ülkenin ortak çıkarlarından kopmuş bir siyasetin ucunun nerelere kadar varabileceğini CHP yöneticileri örneğinde gördük, yaşadık. Bu parti ülkemize yönelik bir toplumsal kaos operasyonu olan Gezi olaylarına sahip çıktı. Erdoğan’dan itiraf
Bu parti FETÖ ihanet çetesinin montaj kasetlerini aylarca Meclis kürsüsüne taşıyarak darbe girişimine ortak oldu. Bu parti sınırlarımıza dayanan PKK/PYG terör örgütü mensuplarını yurtsever diye sahiplenerek Cumhuriyetimizi hiçe saydı. Bu parti 15 Temmuz gecesi darbecilerin tanklarına alkış tutarak milli iradeye ihanet etti. Bu parti doğrudan ülkemizi hedef alan tüm emperyalist tuzaklara küçük siyasi hesaplar uğruna payandalık yaptı. Velhasıl bu parti uzunca bir süredir yerli ve milli bir siyasi teşekkülün yapmaması gereken ne varsa hepsini yaptı, hâlen de yapıyor. Erdoğan’dan itiraf…
“CHP’NİN İÇLER ACISI DURUMU, İSTANBUL’DAKİ SON TERÖR SALDIRIYLA BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKMIŞTIR”
Epeyce bir vakittir CHP yönetimine hakim olan zihniyetin Türkiye’nin çıkarlarıyla, milletimizin değerleriyle, vatandaşlarımızın hayalleriyle hiçbir bağı kalmamıştır. Cumhuriyetimizin kurucusunun hatırına bu partiye oy veren, ülkesine ve milletine olan sevgisinden asla şüphe etmediğimiz insanlarımızı tenzih ediyorum. Aslında onlar da mevcut CHP yönetiminin mağdurudur. Hatta umutları çalınan olmaları dolayısıyla en büyük mağdur bu vatandaşlarımızdır. Açık söylüyorum, CHP siyasi mihengini kaybetmiş, böyle olduğu için de sürekli yörüngeden yörüngeye savrulup duran bir partiye dönüşmüştür.
Türkiye üzerinde hesabı olan herkesin kullanabileceği bir aparat hâline gelen CHP’nin bu içler acısı durumu İstanbul’daki son terör saldırısıyla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu saldırıyı yapan teröristlerin ve onlara emir verenlerin en büyük siyasi hamisi genel başkanı başta olmak üzere CHP yöneticileridir. Özgür efendi bu örgütün cezaevindeki elebaşına genel başkan seçildiği kongre kürsüsünden bizzat selam gönderdi. CHP yöneticilerinden bazılarının eylemi yapan teröristleri savunmak için Meclis’e verdikleri soru önergeleri dahi var.
Bu parti uzunca bir süredir PKK’nın siyasi uzantılarıyla yoldaşlık yapıyor. İktidara gelebileceklerini, 3-5 oy daha fazla oy alabileceklerini zannediyorlar. Sabık genel başkanları yıllarca bu şekilde davranarak netice elde edeceğini sandı ama tam 13 defa sandıkta milletten kırmızı kart gördü. Şimdi dört duvar arasında kendince siyasetçilik oynuyor. Bu partinin mevcut Genel Başkanı da aynı yanlış istikamette ilerliyor. CHP’nin girdiği bu yolun ne kendisi için ne demokrasimiz için ne ülkemiz için hayırlı olmadığı ortadadır. Gerçi şu anda CHP kendi bünyesinde adeta bir iç savaş yaşıyor.”