Kıyı alanlarının, Anayasa ve Kanunlar çerçevesinde herkesin eşit ve serbest yararlanmasına açık olduğunu ifade eden Ergun, “İYİ Parti olarak, iktidarın yıllardır uygulamakta olduğu rant, talan ve yağma siyasetine karşı mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
İYİ Parti Muğla Milletvekili Prof. Dr. Metin Ergun, 16 Nisan 2022 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan “Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile
onaylı kıyı kenar çizgilerinin değiştirilmesine imkân tanıyan yönetmelik değişikliğinin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle İYİ Parti adına dava açmıştı.
Danıştay 6. Dairesi’nin 21 Eylül 2022 tarihli kararı ile yönetmelik değişikliğinin Anayasa ve Kanunlara aykırılık teşkil ettiği ve uygulanması halinde çevreye zarar vereceği gerekçesiyle yürütmesinin durdurulmasına karar verilmişti.
“Bilimsel ve teknik gerekçeler” adı altında, hazine arazilerinde ya da turizm tesislerinin bulunduğu kıyı alanlarında, onaylı kıyı kenar çizgilerinin değiştirilerek bu bölgelerin özel mülkiyete geçirilmesinin ve yapılaşmanın önünü açmayı amaçlayan yönetmelik değişikliği, 2 Şubat 2023 tarihinde tebliğ edilen
Danıştay Başsavcılık Düşüncesinde de hukuka aykırı bulunarak, düzenlemenin iptal edilmesi gerektiği belirtildi.
Kıyı alanlarının, Anayasa ve Kanunlar çerçevesinde herkesin eşit ve serbest yararlanmasına açık olduğunu ifade eden Ergun, kıyılarımızın korunarak gelecek nesillere aktarılması hususunda
herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini ifade ederken, “İYİ Parti olarak, iktidarın yıllardır uygulamakta olduğu rant, talan ve yağma siyasetine karşı mücadelemize devam
edeceğiz” dedi.
Kıyı Kanun Maddeleri
3621 sayılı Kıyı Kanunu’nun; 1. maddesinde, “Bu Kanun, deniz, tabii ve suni göl ve
akarsu kıyıları ile bu yerlerin etkisinde olan ve devamı niteliğinde bulunan sahil şeritlerinin doğal
ve kültürel özelliklerini gözeterek koruma ve toplum yararlanmasına açık, kamu yararına kullanma
esaslarını tespit etmek amacıyla düzenlenmiştir.”, 2. maddesinde, “Bu Kanun, deniz, tabii ve suni
göller ve akarsu kıyıları ile deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerine ait düzenlemeleri
ve bu yerlerden kamu yararına yararlanma imkan ve şartlarına ait esasları kapsar.”,hükümlerine
yer verilmiş,4. maddesinde, “Kıyı Çizgisi”, Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın
durumları dışında, suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgi,“Kıyı Kenar
Çizgisi”, Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su
hareketlerinin oluşturulduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların
doğal sınırı, “Kıyı”, Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasındaki alan, “Sahil Şeridi”, Kıyı kenar
çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak enaz 100 metre genişliğindeki alan, olarak
tanımlanmış, 5. maddesinde, “Kıyılar ve doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler Devletin
hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı
ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyı, herkesin eşitlik ve
serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık,
telörgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz. Kıyılardan kum, çakıl vesaire alınamaz
veya çekilemez. Kıyılarda kıyıyı değiştirecek boyutta ve kıyının doğal yapısını bozacak nitelikte
kazı yapılamaz.
Valilikçe uygun görülmesi ve yazılı izin verilmesi halinde Valilik denetiminde
kıyının doğal yapısını değiştirmeyecek boyut ve nitelikte yapılacak kazı işlemi izin şartlarına
bağlıdır. İzin şartlarına aykırı işlem yapılması halinde verilen izin iptal edilir ve Yönetmeliğin 21 inci
maddesine göre cezai işlem yapılır. Kıyılara moloz, toprak, curuf, çöp gibi kirletici etkisi olan atık
ve artıklar dökülemez. Ayrıca Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği hükümleri de geçerlidir. 1380 sayılı
Su Ürünleri Kanunu, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve aynı Kanun gereğince çıkartılan yönetmelik
hükümleri saklıdır. Kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için onaylı kıyı
kenar çizgisinin bulunması zorunludur.”, 9. maddesinde, “Kıyı kenar çizgisi, valiliklerce, kamu
görevlilerinden oluşturulacak en az 5 kişilik bir komisyonca tespit edilir. Bu komisyon; jeoloji
mühendisi, jeolog veya jeomorfolog, harita ve kadastro mühendisi, ziraat mühendisi, mimar ve
şehir plancısı, inşaat mühendisinden oluşur. Komisyonca tespit edilip valiliğin uygun görüşü ile
birlikte gönderilen kıyı kenar çizgisi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylandıktan sonra
yürürlüğe girer. Komisyonun çalışma usul ve esasları Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanan
yönetmelik ile belirlenir.”, 10. maddesinde, “Kıyıda ve sahil şeridindeki planlar bu Kanunun ve
buna dayanılarak çıkarılacak yönetmeliğin hükümlerine aykırı olamaz. Bu yerlerde düzenlenen
planlardan, imar mevzuatı veya yerin özelliği dolayısıyla 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu
kapsamına girenler, anılan Kanunun 7 nci maddesine göre onaylanarak kesinleşir.” ,14.
maddesinde, “Bu Kanun kapsamında kalan alanlarda ruhsatsız yapılar ile ruhsat ve eklerine
aykırı yapılar hakkında 3194 sayılı İmar Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.”, 16. maddesinde,
“Bu Kanunun uygulanması ile ilgili yönetmelik, Kanunun yayımından itibaren 3 ay içinde Maliye ve
Gümrük, Turizm Bakanlıklarının yazılı görüşü alınarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca
hazırlanır.”, hükümleri yer almıştır.