110 yıllık bir tarihi geride bırakan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, yeni sezon repertuvarını, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde düzenlenen basın toplantısında açıkladı.
2 Ekim’de açılacak yeni tiyatro sezonunu, Yaşar Kemal’in “Ağrıdağı Efsanesi”, Haldun Taner’in “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” gibi klasik yazarların eserlerinin ağırlıkta olduğu zengin bir repertuvar bekliyor. İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever “Hepimiz maalesef içeride yaralıyız. Hepimizin şifaya ihtiyacı var. Bu noktadan hareketle, önümüzdeki sezon, insanın önce kendisiyle, diğer insanlarla, çevresiyle, hayatla, hayvanlarla, bitkiyle, canlı cansız bütün evrenle, havayla, suyla, toprakla, ağaçla iletişimine odaklandık” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın 2024-2025 sezon repertuvarı Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde açıklandı. İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever’in yeni sezon oyunlarını ve çalışmalarını paylaştığı basın toplantısına İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Kültür Dairesi Başkanı Tolga Volkan Aslan, Şehir Tiyatroları Müdürü Oytun Askeroğlu, Genel Sanat Yönetmeni Yardımcıları Can Başak, Emrah Özertem, Tankut Yıldız’ın yanı sıra birçok sanatçı katıldı.
İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever şunları söyledi:
“‘İstanbul Klasiklerle Buluşuyor’ başlığıyla hazırladığımız iki yıllık repertuvar, seyircimizin beğenisi ve kurumumuzun bütün birimlerinde çalışan arkadaşlarımızın sahiplenmesi ve özverili çalışmasıyla, büyük bir başarıyla tamamlandı. Cumhuriyetimizin 100. yılına özel iki çalışma gerçekleştirdik. İlki ‘Bu Memleket Bizim’ ismiyle, bütün mevcudumuzla, bir seferberlik halinde sahnede olduğumuz, görkemli bir oyundu. İkincisi, tiyatromuzun geleceğine ayna tutmak amacıyla, olabildiğince geniş bir katılımla, tiyatromuzun bütünlüklü temsiliyetini önemseyen bir çağrıyla düzenlediğimiz, ‘100 Yıllık Ayna, Tiyatro Çalıştayı’ idi.
“149 farklı oyunu bin 643 seansta seyircimizle buluşturduk “
Geçtiğimiz sezon ve genel itibariyle açıkladığımız iki yıllık ‘İstanbul Klasiklerle Buluşuyor’ repertuvarı, yüzde 91 doluluk oranı ve yüzde 95 seyircimizin memnuniyeti ile tamamlandı. Sahnelerimizde 6’sı Genç Günler kapsamında hazırladığımız 54 oyunumuzu seyircimizle buluşturduk. 5’i kurumsal tiyatrolar olmak üzere, 6’sı çocuk şenliğinde, 67’si Genç Günler’de ve 17’si Liseler Arası Tiyatro Buluşması’nda olmak üzere kendi repertuvarımızla birlikte 149 farklı oyunu bin 643 seansta seyircimizle buluşturduk.
“47.891 kişi oyunlarımızı seyretti”
6’sı şehir dışı, 3’ü şehir içi ve 4’ü yurt dışı olmak üzere toplamda 13 turne gerçekleştirdik. 2022-2024 yılları için açıkladığımız iki yıllık repertuvarı, geçtiğimiz sezon ilk kez seyircimizle buluşturduğumuz 10 yeni oyun ile tamamladık. Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu kurulduğu günden bu yana bir İstanbul Şehir Tiyatrosu klasiği olan Yaz Oyunları kapsamında, geçtiğimiz sezon 5 oyunumuzu seyircimizle buluşturduk. Toplam 47 bin 891 kişi oyunlarımızı seyretti.
“2023 yılında 31, 2024 yılında 18 kategoride farklı ödül değer görüldük”
2023 yılında 31 ve 2024 yılında 18 kategoride, farklı ödül kategorilerinde, yaptığımız oyunlar ödüle değer görüldü. İBB Kütüphaneleri’nde geçtiğimiz sezon farklı disiplinlerde atölye ve söyleşileri kapsayan toplam 28 etkinlik gerçekleştirdik. İBB Şehir Tiyatroları Çağdaş Gösteri Sanatları Merkezi, geçtiğimiz yıl farklı disiplinlerde, 81 atölye, 1 akademik sunum, 1 etkinlik, 1 seminer ve konularında uzman 400 tiyatro insanının katıldığı tiyatromuzun geleceğine ayna tutacak konuların tartışıldığı 100 Yıllık Ayna Çalıştayı’nı düzenledi.
“Çocuk Eğitim Birimi’miz bünyesine aldığı 29 öğrencisine eğitimler verdi”
Çocuk Eğitim Birimi’miz, bünyesine aldığı 29 öğrencisine, farklı disiplinlerde eğitimler verdi. İki yıllık yoğun bir tiyatro sezonunu geride bıraktık. Bugün birlikte iki yıllık uzun bir sanat maratonunun ilk heyecanlarını birlikte yaşayacağız. Bizim için her oyun bir doğum anlamına geliyor. Şimdi ‘yeni şeyler söylemek lazım’ düsturuyla, iki yıllık yeni bir repertuvarı sizinle paylaşacağız.”
“Biz sanatçılar hayatı sadece kitaptan okumuyoruz”
“Biz sanatçılar, hayatı sadece kitaptan okumuyoruz. Özellikle tiyatrocular olarak, hayatın içinden gözlemler de yapıyoruz. Okuma biçimimiz dramatik olduğu için, bir şeyin diğer şeylerle bağına, bağlantısına ve ilişkisine de kafa yoruyoruz. Ve insanın yüreğini kavrıyoruz, yüzünde” diyen İşsever, sözlerine şöyle devam etti:
“Hal böyle olunca, sahnedeki biz ile hayattaki biz buluştuğunda, gösteri ile gerçek, hayal ile hakikat birleşiyor. Mesleğimiz bu. Bu mesleğimizin getirdiği avantajla, gözlemlediğimiz ve okuduğumuz ölçüde, kendi toplumumuza, dünyaya bakıyor; yanlışa dikkat çekerken, geleceğe dair umudu büyütecek, sözü yüceltecek ve insana değer katacak ‘oyun’lar hazırlıyoruz. Günümüz insanının giderek bilinçaltında kötü duygular biriktirdiğini, her ne kadar Eric Fromm’un ‘tebessüm maskesi’ olarak özetlediği bir formla hayatın içinde mecburen sosyalleşse de, maskenin altında ruhuna ilişen yaraların olduğunu görüyoruz. Hepimiz maalesef içeride yaralıyız.
“Acıları, haber bültenlerinde çaresiz izliyoruz”
Hepimizin şifaya ihtiyacı var. Bu noktadan hareketle, önümüzdeki sezon, insanın önce kendisiyle, diğer insanlarla, çevresiyle, hayatla, hayvanlarla, bitkiyle, canlı cansız bütün evrenle, havayla, suyla, toprakla, ağaçla iletişimine odaklandık. Ne yazık ki küresel ölçekte bir savaşın ihtimalini kuvvetlendiren acıları, haber bültenlerinde çaresiz izliyoruz.
“Topyekun bir çaresizlik içinde debelendiğimizi görüyoruz”
Ve ne yazık ki, günümüz dünyasının küresel mekanizmalarının bu acıya, zulme çözüm olmadığını, topyekun bir çaresizlik içinde debelendiğimizi görüyoruz. Trafikte, apartmanda, sokakta, eğlence yerlerinde, hayatın her alanında, ani öfkelenmelerle, insanların birbirine girdiğini, yok etmek için büyük bir nefretle saldırdığını görüyoruz. Şifa, kendimizde, içimizde. İnsan ve her şey bir enerjiden ibaret. Olumsuz enerjilerin oluşturduğu döngüden bir an önce kurtulmak ve olumlu enerjilerimizle, çocuklarımız, gençlerimiz ve hepimiz için güzel bir gelecek hayal etmek zorundayız.
“İnsanın hayvanla, eşyayla arasındaki savaşı durdurmak adına bir adım öne çıkıyoruz”
O halde, önce kendimizden başlayarak, çatışmadan uzak, sevgiyle, enerjimizi barıştan, esenlikten, güzellikten, sanattan yana bir adım atalım diyoruz. Çünkü bu evrende hepimiz birbirimize görünmez bağlarla bağlı bir enerji alanındayız. Belki de bir yerde bir karınca öldürülünce, bir başka yerde büyük bir kasırga kopabiliyor.Belki de bir yerde bir insanın gönlüne ateş düşünce bir başka yerde asırlardır uyuyan bir volkan ateş püskürebiliyor. Belkileri çoğaltabiliriz. Ancak acıları azaltmak, insanın insanla, insanın zamanla, insanın dünyayla, insanın hayvanla, eşyayla arasındaki savaşı durdurmak adına bir adım öne çıkıyoruz.
“Sürdürülebilir Bir Dünya İçin Barış temasını öne çıkarıyoruz “
110 yıllık tarihinde büyük savaşlara tanıklık etmiş bir sanat kurumu olarak, bu savaşların acısını yaşamış, yüreğinde hissetmiş, perdesini daima açmak için üstün bir gayret göstermiş bir sanat kurumu olarak, 2024-2025 tiyatro sezonunda, oldukça geniş bir perspektiften bakarak ve yüzölçümü hayli geniş olabilen yüreğimizden ve kültürümüzden devşirdiğimiz, sınanmış bilgiden hareket ederek, ‘Sürdürülebilir Bir Dünya İçin, … Barış’ temasını öne çıkarıyoruz. Üç noktanın boş bıraktığı yerleri, başta bizler sonra seyircimiz ve sonra bütün bir insanlık, birlikte doldurabilir miyiz? Dolduralım isteriz. Unutmayalım ki, savaşlar hep yıkım, acı ve göz yaşı getirmiştir. Unutmayalım ki, medeniyetler hep sevginin, aşkın ve barışın çocuklarıdır.”
İBB Şehir Tiyatroları Müdürü Oytun Askeroğlu ise şunları söyledi:
“Bugün çok özel bir gün. 110 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Şehir Tiyatrolarımızın gururla kutladığımız yıl dönümünde, hem geride bıraktığımız sezonu hem de gelecek vizyonumuzu paylaşmak üzere bir aradayız. Kurumumuz, 1914 yılında ‘Darülbedayi-i Osmani’ adıyla kurulmuş ve Cumhuriyetimizden bile eski olan bu yapı, İstanbul’u tiyatroyla buluşturma misyonunu her zaman başarıyla sürdürmüştür. İstanbul Şehir Tiyatroları olarak her yıl yüzlerce oyun sahneliyor, 7’den 70 İstanbulluya klasik eserlerden çağdaş metinlere kadar geniş bir repertuvar sunuyoruz. Bu doğrultuda, aklımızın bir köşesinde hep kuruluş amacımızı tutuyoruz: ‘Bir temel hak olarak Anayasanın güvence altına aldığı sanatın ve tiyatronun toplumsal görevine uygun olarak halkın kültürel üretiminin ve sanat bilincinin yükseltilmesine katkıda bulunmak.’
“149 farklı oyun sahneleyerek sanatseverlerle buluştuk”
2023-2024 sezonunda da bu misyonu yerine getirmek adına yoğun bir çaba gösterdik. 149 farklı oyun sahneleyerek sanatseverlerle buluştuk ve bu oyunlar, 600 bine yakın izleyici tarafından izlendi. Şüphesiz, geçtiğimiz yıl bizi en çok heyecanlandıran proje, Cumhuriyetimizin 100. yılına adanan ‘Bu Memleket Bizim’ adlı oyunumuz oldu. Milli Mücadele’nin ve Cumhuriyetimizin kuruluşunun anlatıldığı bu eser, tüm Şehir Tiyatrosu çalışanlarının içinde yer aldığı büyük bir prodüksiyon olarak tarihe geçti.
“Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Kültür Sanat Merkezi’nde usta sanatçımız Rasim Öztekin’in adını verdiğimiz sahnemizi açtık”
Türk tiyatrosunun 100 yıllık geçmişini değerlendirmek ve gelecek için öneriler geliştirmek amacıyla düzenlediğimiz ‘100 Yıllık Ayna Tiyatro Çalıştayı’, tiyatromuzun geleceğine dair önemli fikirlerin ortaya konduğu başka bir katma değerli süreç oldu. Bu sezonun önemli adımlarından bir diğeri de Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Kültür Sanat Merkezi’nde, usta sanatçımız Rasim Öztekin’in adını verdiğimiz sahnemizi açmaktı.
“Önümüzdeki sezonu “Sürdürülebilir Bir Dünya İçin Barış’ temasıyla karşılayacağız
Ayrıca, Şehir Tiyatrolarımızın köklü sahnelerinden biri olan Fatih Reşat Nuri Sahnesi’nin yeniden inşasına başlamanın heyecanını yine bu sezon içerisinde yaşamış olduk. Sanatın yalnızca estetik bir değer taşımadığını, toplumsal sorumluluğumuzun bir parçası olduğunu biliyoruz. Bu anlayışla, önümüzdeki sezonu ‘Sürdürülebilir Bir Dünya İçin Barış’ temasıyla karşılayacağız. Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnemize kurduğumuz güneş enerjisi sistemiyle, kullanılan enerjinin yarısını yenilenebilir kaynaklardan elde ediyoruz. Bu adım, tiyatro sanatının yalnızca sahnede değil, hayatın her alanında toplumsal sorumluluk taşıdığının bir göstergesidir.
“Umutlarımızı sahneye taşımaya devam edeceğiz”
Şehir Tiyatroları olarak bir kez daha sahnelerin hiç kararmadığı, sanatın her daim var olduğu bir gelecek temenni ediyoruz. Geçmişteki başarılarımızla, geleceğe dair umutlarımızı sahneye taşımaya devam edeceğiz. Hepinize Şehir Tiyatrolarına gösterdiğiniz bu yoğun ilgi ve destek için teşekkür ediyorum. Yeni sezonumuzda sahnelerimizde buluşmak ddileğiyle.”
Repertuvarı ise Genel Sanat Yönetmeni Yardımcısı Can Başak şöyle açıkladı:
Ağrı Dağı Efsanesi
Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım
Gök Kubbe
Köpek Kalbi
Yenilmez
Yoldan Çıkan Oyun
Yaşlı Bayanın Ziyareti
İkinci Perdenin Başı
Gıdıon’un Düğümü