CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, AKP iktidarının tarım politikalarının çiftçileri ciddi bir çıkmaza sürüklediğini ve 2024 yılının çiftçiler için adeta kara bir yıl haline geldiğini vurguladı. Gürer, çiftçinin son 20 yıl içinde bankalara olan borçlarının 132 kat arttığını belirterek, bu yıl kuraklık, düşük alım fiyatları ve plansızlık nedeniyle tarlada kalan ürünlerin yarattığı sorunlara dikkat çekti.
Ayrıca, AKP iktidarının çeşitli vergi aflarıyla bir avuç şirkete yıllardır sağladığı ayrıcalıkları bu yıl çiftçilere de göstermesi gerektiğini ifade eden Gürer, çiftçiler için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunduğu iki ayrı kanun teklifine de açıklamasında yer verdi.
20 Yılda borç 132 kat, takipteki borç 11 kat arttı
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, son 20 yılda çiftçinin borç yükünün hızla artığını belirterek, “2004 Aralık ayında çiftçinin toplam borcu 5.279.889.000 TL iken, 2024 Haziran ayında bu borç miktarı 699.873.975.000 TL’ye ulaşmıştır. Bu durum, çiftçinin borçlarının yaklaşık 132 kat arttığını göstermektedir.” dedi.
Gürer, “Aynı dönemde döviz kuru dikkate alındığında, çiftçinin borcu 2004 yılında 3.907.326.667 USD iken, 2024 yılında 20.628.344.934 USD’ye yükselmiştir. Bu, çiftçinin borcunun ABD doları cinsinden yaklaşık %428 oranında arttığını göstermektedir. Çiftçinin borç yükü döviz bazında da önemli ölçüde artmıştır.” şeklinde konuştu.
Çiftçilerin bankalara zamanında ödeyemediği ve bankalar tarafından takibe alınan kredi borçlarında da artış yaşandığını belirten Gürer, “ 2004 yılında 210.741.000 TL olan takipteki borç miktarı, 2024 Haziran ayında 2.596.753.000 TL’ye ulaşmıştır. Bu, takipteki borçların yaklaşık 11 kat arttığını göstermektedir.” diye konuştu.
2024 Yılı çiftçinin kara yılı oldu
AKP iktidarının uyguladığı yanlış, plansız ve öngörüsüz tarım politikalarının sonucunda 2024 yılının çiftçiler için kara bir yıl olduğunu belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2024 yılı, AKP iktidarının tarım politikalarının çiftçiler üzerinde olumsuz etkilerini en ağır şekilde hissettirdiği bir kara yıl olarak kayıtlara geçmiştir. Kuraklık ve sulama suyu yetersizliği, lahana ve pancar gibi tarla ürünlerinin yanmasına yol açmıştır. Üretim maliyetlerinin altına düşen ürün fiyatları, özellikle domates, yazlık patates, karpuz ve kavun gibi ürünlerin hasat edilmeden tarlada kalmasına neden olmuş; bu durum ciddi bir israf kaynağı yaratmıştır. Ayrıca buğday, arpa, çay ve fındık gibi stratejik tarım ürünlerinde açıklanan düşük alım fiyatları, çiftçileri ekonomik bir çıkmazın içine sürüklemiştir.
Hayvancılıkla uğraşan üreticiler ise maliyetlerini karşılamayan çiğ süt fiyatları nedeniyle süt ineklerini kesime göndererek üretimden kopma noktasına gelmiştir. Mazot, gübre ve enerji maliyetlerindeki artışlar, çiftçilerin üzerindeki baskıyı daha da artırarak tarımsal faaliyetlerini sürdürmelerini neredeyse imkânsız hale getirmiştir. Bu zorlu koşullar altında birçok çiftçi, arazilerini ipotek ederek kredi kullanmak zorunda kalmış ve üretimin içinde kalmaya çalışmıştır. Ancak, ürünlerinin değer bulmaması ve kuraklık gibi olumsuzluklar nedeniyle zarar eden üreticiler, finansal açıdan batma noktasına ve arazilerini kaybetme noktasına gelmiştir.” şeklinde konuştu.
Zengine af var, çiftçiye borç erteleme yok
Türkiye’de 1923-2002 yılları arasında toplamda 26 af yasası çıkarılmışken, AKP iktidarının 2002-2024 yılları arasında 14 vergi affı yasası çıkardığını belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bu af yasaları genellikle büyük şirketlere yönelik yapılmaktadır. Ülkemizin gıda güvenliğini sağlayan ve üretimin temel taşı olan çiftçilerimize bir avuç şirkete gösterilen ayrıcalık gösterilmemektedir.
Çiftçilerimiz, yüksek faiz oranları ve dalgalanan ekonomik koşullar altında giderek artan borç yüküyle karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle değişken faiz uygulamaları nedeniyle çiftçilerin mali durumunu daha da zorlaştırmakta ve borçlarını ödeme güçlüğü çekmelerine yol açmaktadır. Kredi faizlerindeki artışlar, çiftçilerin zaten sınırlı olan gelirlerini daha da eritmekte, onları borç batağına sürüklemekte ve tarımsal üretimde sürdürülebilirliği tehlikeye atmaktadır.
Bu bağlamda, büyük şirketlere 14 kez vergi affı getiren AKP iktidarı çiftçilerimizin borç faizlerini bir kereye mahsus silmeli ve borç taksitlerini 2027 ocak ayında ödenmeye başlayacak şekilde ertelemelidir. AKP iktidarının geçmişte sıkça başvurduğu vergi affı yasalarının bir benzerinin, tarım sektöründe zor günler geçiren çiftçilerimiz için de uygulanması elzemdir.
Gürer’den çiftçiye can simidi: iki kanun teklifi TBMM’DE
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin mali zorluklardan kurtulması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne iki ayrı kanun teklifi sundu. İlk teklifte, T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve diğer kamu bankaları ile Tarım Kredi Kooperatiflerinden alınan tarımsal kredilere tahakkuk ettirilen faizlerin Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinden karşılanması ve ana para borçlarının Ocak 2027’ye kadar ertelenmesi öngörülüyor. Ayrıca, bu kredilere ilişkin başlatılan idari ve kanuni takip işlemlerinin durdurulması da teklifin önemli bir parçasını oluşturuyor.
Gürer’in sunduğu diğer kanun teklifi ise, tarımsal üretimin yanı sıra esnaf ve sanatkârların da desteklenmesini hedefliyor. Teklif, Tarım Kredi Kooperatifleri veya Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi aracılığıyla kamu sermayeli bankalardan kullanılan kredilerde değişken faiz uygulamasının kaldırılmasını içeriyor. Gürer, bu kredilere ilişkin borçların, kredinin verildiği tarihte geçerli olan faiz oranı üzerinden sabitlenerek ödenmesini öneriyor. Bu adımlar, çiftçilerin ve esnafın borç yükünü hafifletmeyi ve üretimin sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçlıyor.