Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde dağlık bölgelerden çıkartılan ametist, akik, jasper, kalsedon gibi renkli yarı değerli taşların ekonomiye kazandırılmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. Eski Aydıncık Belediye Başkanı Ahmet Demirel, “Bu taşlar en az 10 milyon yıl önce toprak altında bazı dağlarda meydana çıkmış olan taşlardır. Derinliklerinde bunun kalsedon, kuvars, kuvarsın olduğu yerde başka minerallerin de olduğunu tespit ettik” dedi.
Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde yarı değerli taşların ekonomiye kazandırılması için çalışma yapılıyor
Yozgat’ın Aydıncık ilçesinin dağlık bölgelerinde değerli taşların ekonomiye kazandırılarak istihdam yaratılmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. Aydıncık ilçesinin dağlık kesimlerinde bulunan yarı değerli taşlarla ilgili yapılan araştırmalar sonucunda hazırlanan raporda, Yozgat’ın silis grubu süs taşları açısından önemli bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekilerek önemli sahalardan Aydıncık Üzümlü ve Dereçiftlik köyleri çevresinde lütesiyen yaşlı bazalt, andezit ve aglomeralardan oluşan volkanik kayaçların gözlendiği aktarıldı.
“Aydıncık bölgesi süs taşları benzer sahalara göre oldukça dikkat çekmektedir”
Kayaçlar içerisinde yarı değerli kuvars damarlarının bulunduğu belirtilen raporda, “Bu damarlar içerisinde ametist, kalsedon, agat, beyaz kuvars ve akik önemli bileşeni oluşturmaktadır. Önemli miktarda bulunan kalsedon ve ametistin jeokimyasal bileşimleri ortalama yüzde 88-94 SiO2 (Silisyum dioksit), yüzde 4 Ca (Kalsiyum), yüzde 0.69-2.54 MgO (Magnezyum oksit) ve yüzde 0.24- 1.54 Fe2O3 (demir oksit) oranı sergilemektedir. Eser miktarda ise dolomit ve moganit tespit edilmiştir. Bu değerler dikkate alındığında dayanıklılık ve göze hoş görünme açısından Aydıncık bölgesi süs taşları benzer sahalara göre oldukça dikkat çekmektedir” denildi.
“10 milyon yıl önce toprak altında bazı dağlarda meydana çıkmış olan taşlardır”
Aydıncık ilçesinde 2004-2009 yıllarında belediye başkanlığı yapan Ahmet Demirel, ilçede bulunan renkli değerli taşların ekonomiye kazandırılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini belirterek, şöyle dedi:
“Belediye başkanlığım döneminde 2004 yılında bir gezi esnasında tespit ettiğimiz ametist ve mor yakut diye adlandırdığımız taşları gördük, Üzümlük köyünün bazı tepelerinde. Bunu ekonomiye nasıl kazandırırız diye bazı çalışmalar yaptık. Kadın girişimci kooperatifi kuruldu. Bu kooperatif bu taşların tanıtımını, işlemesini yapmaya başladı ama sahada resmi olarak gelişime olmadı, yani sahada kaçak kazılarla toplanan taşlar işlenmeye başlandı. 2020 yılının 10’uncu ayında bir maden yüksek mühendisi arkadaşı davet ettim. Bu sahayı gezdirmek suretiyle burada çok değerlidir, bu madenleri değerlendirelim, Türk ekonomisine katkı sağlayalım dediler.
Biz o sahayı Türkiye’de 6 tane yer ihaleye çıkarıldı ve biz aldık. Ön arama, iki yıl genel arama, şu anda da detay arama. 2027’ye kadar arama ruhsatı olarak bizde saha, bizim dışımızda Aydıncık’ta yapılan bu taşla ilgili resmi hiçbir ocak yok, ocağın sahibiyiz biz.
Burayı ruhsatlandırmadan önce devletin imkanları ya da bazı kaçak kazılarla tahrip edilmiş, neslimize bırakacağımız kalsedon, kuras, mor yakut dediğimiz ametist taşları. Birçok faydası var bunların, bunu ülke ekonomisine nasıl kazandırırız diye projeler hazırlıyoruz. Bu taşlar en az 10 milyon yıl önce toprak altında bazı dağlarda meydana çıkmış olan taşlardır. Derinliklerinde bunun kalsedon, kuvars, kuvarsın olduğu yerde başka minerallerin de olduğunu tespit ettik. Bu konuda da çalışmalarımız devam ediyor.”
“Ametist, kalsedon, kuars, jasper, akit bunların faydaları ayrı ayrıdır”
Yarı değerli taşların sağlık açısından da önemine dikkat çeken Ahmet Demirel, açıklamasında şunlara yer verdi:
“Ametist taşı stresi önler, özellikle oda içerisindeki radyasyonu alır, çok önemli bir radyasyon kesicidir. Psikolojik olarak rahatlık sağlar, metabolizmayı hareketlendirir, rahatlık verir. Negatif enerjiyi pozitif enerji haline getirir. Bu şekilde birçok faydası var.
Ametist, kalsedon, kuvars, jasper, akit bunların faydaları ayrı ayrıdır. Mavi kalsedon eskiden beri nazara karşı kullanılan bir taştır. Ve bu aynı zamanda birtakım sıkıntıları, psikolojik sıkıntıları gidermek için de kullanılır, sahamızda bu ürün oldukça çok fazla. Sahamız 281 hektarlık bir alan. Burada biz şunu hep söylüyoruz; hem yerli hep yerli olsun ama ülke ekonomisine katkıda bulunsun.
Sahada 2020’den beri çalışma yapıyoruz, orada yüzeysel karo çalışmamızı yaptık, 100 metrenin üzerinde sondaj ve yine karo çalışmalarımızı yaptık. Detaylı ve genel aramadayız, bunlarda kuvars elde ettik. Kuars var, kalsedon var, mor yakut dediğimiz ametist var, diğer taşlar var, agatlar var. Bir yerde olan ürün değil, burada birçok ürünün birlikte olduğu 281 hektarlık bir alan. Rezerv her taraf rezerv, adım attığınız yer taş. Kazmayı vurduğunuz her taş, derinliklere indikçe daha kaliteli, daha morları çıkıyor. Kuvars sağlık teşkilatlarında kullanıyor.
Kuvarsla birtakım yaralar iyileştiriliyor. Taşlarla uğraşmama rağmen elimi gösterebilirim hiçbir tane yara izi göremezsiniz. Zaman zaman yaralanmalar da olur, bu kuvars tozu gideriyor. Cam kuvars veya diğer kuvarslardan neşter yapıyorlar, iz bırakmaması için. Enerji olan taşların ileride sağlık sektörüne de faydaları olacak, ekonomiye de katkıları olacak.”
“Türkiye’de şu anda ikinci büyük sahaya sahip olan bir yer Aydıncık”
TÜBİTAK ve Maden Teknik Arama veyahut da bir takım üniversiteler, araştırma yaparsa birlikte birçok şeyi elde edeceğiz. Bunlar da bor madeninin bir türü, çok da benzer normalde. Sahamız bu şekilde tahrip edilmeden, doğaya zarar vermeden ekonomiye döndürmektir bütün niyetimiz, inşallah da halisane bu işi başaracağız. Çok acele etmiyoruz, ağır adımlarla ama sağlam adımlarla gidiyoruz. Türkiye’de şu anda ikinci büyük sahaya sahip olan bir yer Aydıncık. Yozgat’ın incisidir Aydıncık. Aydıncık’ın kalkınması Yozgat’ın kalkınması demektir.”