Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Bölgemizde yayılmacı emeller besleyenlere, bu coğrafyayı kendi kirli planlarını uygulama sahası olarak görenlere karşı, ülkemizin ve aziz milletimizin bekasını koruma noktasında gerekli güç ve kudrete sahibiz. Bu asla ve asla unutulmamalıdır” dedi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler başkanlığında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Bakan Yardımcıları Alpaslan Kavaklıoğlu ve Celal Sami Tüfekci ile yurt içinde ve sınır ötesindeki birlik komutanlarının katılımıyla video telekonferans toplantısı yapıldı. Başta terörle mücadele olmak üzere devam eden faaliyetlere ilişkin bilgi alan Güler, yapılacak çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulunarak talimatlar verdi. Bakan Yaşar Güler, toplantıda şunları söyledi:
“Her yıl olduğu gibi bu ağustos ayında da bir yandan ordumuzun şanlı tarihindeki zaferlerin gururunu yaşarken diğer taraftan da terfilerin, devir teslimlerin ve ömrünü Türk Silahlı Kuvvetleri’ne adamış personelimizin emekliliklerinde yeni bir hayata başlanmasının heyecanını yaşıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin komuta kademesinin şekillendiği 2024 yılı Yüksek Askeri Şura kararları ile terfi eden silah arkadaşlarımı tebrik ediyor; görevlerini tamamlayacak olan değerli silah arkadaşlarıma da hizmetlerden dolayı şahsım, Bakanlığımız ve Türk Silahlı Kuvvetleri adına teşekkür ediyorum. 30 Ağustos’ta bir üst rütbeye yükselecek subay ve astsubaylarımızın yeni rütbelerinin şimdiden devletimize, milletimize ve Silahlı Kuvvetlerimize hayırlı olmasını diliyorum.
“Türkiye bölgede gerginliğin artırılmasına karşı barışı önde tutan politikasını ve girişimlerini etkin bir şekilde sürdürmektedir”
Küresel ve bölgesel düzeyde kritik gelişmelerin yaşandığı, güvenlik ortamının her geçen gün karmaşık ve öngörülemez bir hâl aldığı günümüzde; ülkemizin ve asil milletimizin bütünlüğünü sağlamak, milli hak ve menfaatlerimizi korumak konusundaki faaliyetlerimiz aynı kararlılıkla devam etmektedir. Terörle mücadelemizin yanı sıra başta yakın coğrafyamız olmak üzere her gün bir yenisinin ortaya çıktığı gerginlikleri ve asimetrik saldırıları da yakından takip ediyoruz. Böylesine ateş topuna dönen bir coğrafyada istikrar adası olan Türkiye, bölgede gerginliğin artırılmasına karşı güvenlik, huzur ve barışı önde tutan politikasını ve bu yöndeki girişimlerini etkin bir şekilde sürdürmektedir.
Yaşar Güler, bu vesileyle ifade etmek isterim ki, bölgemizde yayılmacı emeller besleyenlere, bu coğrafyayı kendi kirli planlarını uygulama sahası olarak görenlere karşı, ülkemizin ve aziz milletimizin bekasını koruma noktasında gerekli güç ve kudrete sahibiz. Bu asla ve asla unutulmamalıdır. Tüm bu faaliyetlerimizle birlikte stratejik ve çok boyutlu politikamızın bir yansıması olarak dost ve müttefik ülkelerle ikili ilişkilerimizi geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Terörle mücadele harekâtında ve farklı coğrafyalarda icra ettiğimiz diğer harekâtlarda elde ettiğimiz başarılar, bölge ülkelerinin bize olan güvenin artması ve bu suretle başta terörle mücadele olmak üzere güvenlik konularında yeni inisiyatifler geliştirilmesini sağlamıştır.
Sorunlara tarafsız ve ilkeli yaklaşımımız, dünyada ve bölgemizde barışa sağladığımız katkılar, dost ve kardeş ülkelere verdiğimiz destek ile karşılıklı güven ve iş birliği temelinde geliştirdiğimiz çok boyutlu ilişkiler, Türkiye’yi Balkanlar’dan Kafkaslar’a, Afrika’dan Asya’ya kadar geniş bir coğrafyada aranılan ve güvenilir ülke konumuna getirmiştir.
“KKTC’nin uluslararası arenada hak ettiği yeri alması için gayretlerimize devam ediyoruz”
Öte yandan Kıbrıs Türküne uzanan eli durdurduğumuz Mutlu Barış Harekâtı’nın 50’nci yıl dönümü ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Toplumsal Direniş Bayramı ve Silahlı Kuvvetler Günü’nü büyük bir gurur ve coşkuyla kutladık. Göz bebeğimiz olan KKTC’nin uluslararası arenada hak ettiği yeri alması için yoğun gayretlerimize de devam ediyoruz. Ada’da iki devletli çözüme yönelik duruşumuz ve soydaşlarımıza verdiğimiz destek bundan sonra da artarak devam edecektir.
Sizlerin liderliğinde bugüne kadar birliklerinizin elde ettiği başarılarla gurur duyuyoruz. Özverili çalışmalarınızdan duyduğum memnuniyeti bir kez daha ifade etmek istiyorum. Şüphesiz bu devamlılığın sağlanabilmesi için ‘sürekli eğitim’ anlayışı ile bilgi ve becerilerin daima geliştirilmesi, fiziksel olarak güçlü bir seviyede olunması büyük önem arz etmektedir. Zira günümüz harekât ortamındaki başarı, hızlı ve doğru karar veren komutanlar ve liderlere bağlıdır. Bu sebeple her seviyedeki lider personel, başta kendisi olmak üzere personelin mesleki ve fiziki gelişimini titizlikle takip edecektir.”