Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, belediyelere SGK prim borcu tahsilatı tartışmalarıyla ilgili “Muhalefet belediyesi borcunu ödesin ama iktidar belediyesinin borçları ne olacak? Acaba iktidar belediyelerinin mi daha çok borcu var, muhalefet belediyelerinin mi daha çok borcu var? Teraziyi koyduğumuz zaman iktidar kefesi çok ağır basıyor” dedi.
BTP lideri Hüseyin Baş: “Muhalefet belediyesi borcunu ödesin ama iktidar belediyesinin borçları ne olacak?”
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Youtube kanalından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhalefet belediyelerinin SGK prim borçlarıyla ilgili açıklamasını değerlendirdi. Hüseyin Baş şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın muhalefeti sıkıştırayım, daha da boğayım ve millet bunlara iyice sırtını dönsün’ gibi bir psikolojisi var. Ben belediyelerin SGK’ya borcu varsa ödemesi taraftarıyım, tabii ki ödesin. Muhalefet belediyesi borcunu ödesin ama iktidar belediyesinin borçları ne olacak? Acaba iktidar belediyelerinin mi daha çok borcu var, muhalefet belediyelerinin mi daha çok borcu var? İktidar belediyeleri mi yandaşa daha çok ihale veriyor, muhalefet belediyeleri mi yandaşa daha çok ihale veriyor? Hangisi daha fazla zenginlik üretiyor, hangisi daha fazla devletin sırtında kambur? Teraziyi koyduğumuz zaman iktidar kefesi çok ağır basıyor.
“Erdoğan siyasi uyanıklık yapıyor ama adama ‘Sen ne yaptın’ diye sorarlar”
Erdoğan burada güya siyasi uyanıklık yapıyor ama gün gelir, ‘Sen bu belediyelerin üzerine geliyorsun da kendi belediyene gidiyor musun bakalım’ diye sorarlar. Türkiye’deki hizmet ortalaması gerçekten çok vasat olduğu için sen ona SGK borcunu ödetsen de devlet borcunu tahsil etsen de etmesen de alabileceğin hizmetin sınırları ortada.
“Açıkladığın enflasyon yüzde 65, emekliye verdiğin zam yüzde 25”
Bunun yanı sıra emekliye, ‘Muhalefet SGK borcunu ödemiyor’ diyorsun. Sen emekliye ne yaptın? Sayın Cumhurbaşkanı’nın X hesabından ‘Emekliler için neler yaptık’ diye bir video paylaşılmış. Videoda ‘En düşük emekli maaşı yüzde 25 artırıldı’ deniyor. Yüzde 25 artırıldı da 12 bin 500 lira oldu. Senin açıkladığın enflasyon yüzde 65’lerde o zaman sen niye yüzde 25 artırıyorsun? Hissettiğimiz enflasyona baksan yüzde yüzün üzerinde ama sen ‘Ben yüzde 25 artırdım’ diyorsun, yüzde 25 artırman bir cinayet. Artırdığın da 12 bin 500 lira!
“Emekli ayda 1 kilo et alamıyor O muhalefete yükleniyor”
Yılda toplam 6 bin lira bayram ikramiyesi veriyorsun. 6 bin lira nedir yahu! Emekli bu parayla ne yapabilir? Emekli kira mı ödeyecek, hangi faturasını ödeyebilir, ekstra ne yapabilir bununla? Emekli bununla 10 kilo et alamıyor şu anda yani ayda 1 kiloya denk gelmiyor bayram ikramiyesi. Durum buna gelmiş muhalefete yükleniyor. Sen ne yapıyorsun ki, sen ne yapıyorsun onu önce bir anlat, ne yapıyorsun? Emekliye ne yapıyorsun, işsize ne yapıyorsun, işçiye ne yapıyorsun, gençlere ne yapıyorsun?
“Öğrencini barındıramıyorsun, işçin geçinemiyor, işsiz iş bulamıyor, emeklinin hali ortada”
Şimdi yaz sezonundayız, önümüz kış. Okullar açılacak, yurt gündemi başlayacak. Öğrenciye yurt veremeyen bir iktidarımız var, geçtim onu kira problemleri başlayacak. İstanbul’da olmuş en düşük ev kirası 25 – 30 bin lira. En düşük evden bahsediyorum öyle 15 bin liraya evler var hani hayvan bağlasan durmaz. İstanbul pahalı diyoruz git Anadolu’ya, Anadolu ucuz mu? Anadolu’da 3–5 bine ev mi var? Anadolu’nun ücra köşesinde ev kirası olmuş 10–15 bin lira. Öğrenci gidecek orada ayda 15 bin lira para ödeyecek, üç arkadaşıyla paylaşsa falan filan… Maliyetler ortada öğrencini okutamıyorsun, öğrencini barındıramıyorsun, işçin geçinemiyor, işsiz adam zaten iş bulamıyor, emeklinin hali ortada. Sen ne yaptın, sen ne yapıyorsun? Hiçbir şey yapmıyorsun.
“Yeni nesillerin Türkiye’de söz sahibi olmasının zamanı geldi, geçiyor”
Ülkenin geldiği durum hepimizin malumu, çok da anlatmaya gerek bunu hepimiz yaşıyoruz bunları. Buradan çıkacak sonuç şu; iktidarın ülkeye faydası yok, 22 senede bunu anlamış olmamız lazım ama bu muhalefetin de ülkeye bir faydası yok, 22 senede bunu da anlamış olmamız lazım. Bize yeni yüzler, yeni isimler, yeni heyecanlar, yeni fikirler lazım.
Bunlara yolumuzu açmamız lazım ülke olarak. Biz bu noktada gerçekten hazır bir şekilde bekliyoruz yani gençlerin söz sahibi olması lazım, gençlerin artık imkan bulması lazım yoksa biz de yaşlanacağız. Biz zaten hayatımızın büyük bölümünü heba ettik ülkenin şartlarından dolayı daha ne kaybedebiliriz, biz de böyle yaşlanır gideriz ama gelecek nesiller de işte onlar da kaybediyor. En azından onlara bir şeyler bırakalım, onlar için kazanalım. O yüzden yeni fikirlerin, yeni nesillerin Türkiye’de söz sahibi olmasının zamanı geldi, geçiyor”