Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ne ilişkin, “Tasarruf ve verimli kaynak kullanımı konusunda yaptığımız bu güncellemede iki önemli gelişme etkili olmuştur. Birincisi geçen yıl yaşadığımız tarihimizin en büyük deprem afetinin yaralarını süratle sarma ihtiyacımız, ikincisi pandemi sonrası tüm dünyanın gündemi haline gelen enflasyon ile ülkemizin kararlı bir şekilde mücadele etme iradesidir. yeni paketimiz bir yandan deprem bağlantılı çalışmalara güç verirken, diğer yandan halkımızın temel sorun olarak gördüğü enflasyon konusunda yürüttüğümüz kararlı mücadeleye katkı sunmaktadır. ” ifadelerini kullandı.
KAMUDA TASARRUF
Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen toplantıyla kamuoyuna açıklandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, toplantıda yaptığı konuşmada, yaklaşık 65 yıldır Türkiye’de tasarruf genelgeleri ile kamu harcamalarında kontrol sağlamaya yönelik çalışmalar yapıldığını, mali disiplini esas alan bir siyasi yaklaşım içinde Cumhurbaşkanı‘nın başkanlığını yaptığı hükümetler döneminde de değişik zamanlarda 10 farklı genelgenin yürürlüğe konulduğunu anlattı.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI YILMAZ: “YENİ PAKETİMİZ ENFLASYONLA MÜCADELEYE KATKI SUNACAK”
Son dönemlerde yaşanan gelişmelerin bu alanda daha geniş bir çerçevede ve daha güçlü adımlar atma ihtiyacını ortaya çıkardığını söyleyen Yılmaz, şu açıklamalarda bulundu:
“Tasarruf ve verimli kaynak kullanımı konusunda yaptığımız bu güncellemede iki önemli gelişme etkili olmuştur. Birincisi geçen yıl yaşadığımız tarihimizin en büyük deprem afetinin yaralarını süratle sarma ihtiyacımız, ikincisi pandemi sonrası tüm dünyanın gündemi haline gelen enflasyon ile ülkemizin kararlı bir şekilde mücadele etme iradesidir. Geçen yıl yaşadığımız depremlerin ilk aşamada hesap edilen maliyeti 104 milyar doları bulmuştur. Sadece merkezi idare bütçesinden deprem için tahsis edilen ödenek 2023 yılında 960 milyar TL’dir. 2024 yılı başlangıç ödeneği ise 1 trilyon 28 milyar TL olmuştur. Bu ödenekler azalmakla birlikte önümüzdeki yıl da devam edecektir. Bu büyük ilave yükün bütçe açıkları üzerinde oluşturduğu etki açıktır.
“GEÇEN YIL BÜTÇE AÇIĞIMIZIN MİLLİ GELİRE ORAN YÜZDE 5,2”
Geçen yıl bütçe açığımızın milli gelire oranı yüzde 5,2 olurken, deprem harcamaları hariç tutulduğunda bu açık yüzde 1,6 seviyesine gerilemektedir. Bu yılın bütçesi hazırlanırken belirlenen yüzde 6,4 oranındaki açığın da önemli bir kısmı deprem bağlantılı harcamalardan kaynaklanmaktadır. Kamuda tasarruf ve verimlilik paketi toplum olarak depremin yaralarını sarma konusunda milli dayanışma sergilediğimiz bir dönemde, deprem harcamalarından en küçük bir fedakarlık yapmadan kamu dengelerini sağlıklı bir zeminde sürdürme politikamızı yansıtmaktadır. Ortaya koyduğumuz yeni paketimiz bir yandan deprem bağlantılı çalışmalara güç verirken, diğer yandan halkımızın temel sorun olarak gördüğü enflasyon konusunda yürüttüğümüz kararlı mücadeleye katkı sunmaktadır. Enflasyon ile mücadelede para politikalarının yanı sıra maliye politikaları ve yapısal reformlar önem taşımaktadır. Orta Vadeli Programımız da bu temel çerçeve ile şekillendirilmiştir.”
“2026’DA TEK HANELİ ENFLASYONA ULAŞMAYA KARARLIYIZ”
Kamunun tasarruf yapması ve verimliliği artırmasının daha az bütçe açığına, daha az kamu borçlanmasına ve faiz yüküne, makro tasarruf oranının artmasına ve daha az cari açığa yol açacağını anlatan Yılmaz, şöyle devam etti:
“Talep yönlü katkısının yanı sıra bitme aşamasına yakın projelere, sulama ve rekabet gücünü artırıcı altyapılara yoğunlaşan kamu yatırımları arz yönlü artışla da enflasyon ile mücadelemizi güçlendirici etkide bulunacaktır. Orta vadeli programınızın enflasyonu düşürmeye yönelik politikalarının yıllık bazda belirgin sonuçlarını bu yılın ikinci yarısında görmeye başlayacağız. Gelecek yıl yüzde yirminin altında, 2026 yılında ise tek haneli enflasyona ulaşmaya kararlıyız. Geçmişte başardık, yine başaracağız. Bunu sağlarken büyümeyi, istihdamı ve sosyal dengeleri azami oranda gözetmeye devam edeceğiz. Amacımız, istikrar içinde büyümek ve kalıcı sosyal refah artışı sağlamaktır. Bu paket ve izleyen diğer çalışmalarımızla geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bütçe açığının milli gelire oranını başlangıçta öngörülenin altında gerçekleştirmeyi planlıyoruz.”
“MECLİSİMİZİN TAKDİRİNE ARZ EDİLECEK”
Yılmaz, geçen yıl milli gelire oranla yüzde 6,4 olarak tahmin edilen bütçe açığının yıl sonunda yüzde 5,2 olarak gerçekleştiğini kaydetti. Bu yıl sonunda da benzer bir oranda iyileşmeyi hedeflediklerini söyleyen Yılmaz, şunları kaydetti:
“Harcama disiplininin yanı sıra, tahsilat oranlarını artırma ve kayıt dışılıkla daha etkin mücadele gibi yöntemlerle, kamu gelirlerinde sağlayacağımız iyileşme de bu hedefimize katkıda bulunacaktır. Bugün sunulacak olan tasarruf ve verimlilik paketi geçmişten bazı farklılıklar da arz etmektedir. Geçmişten çıkardığımız derslerle bu dönem aldığımız tedbirleri daha sıkı bir izleme sistemi ile hayata geçireceğiz. Ayrıca hesap verebilirlik mekanizmalarını güçlendirerek, haklı bir gerekçeye dayanmayan sapmaları engellemeyi amaçlıyoruz. Bugün ilan edilen programın hayata geçirilmesinde idari ve kanuni olmak üzere iki ayaklı bir çalışma yürütülmektedir. Kanun gerektirmeyen hususlar konusunda hazırlıkları son aşamaya gelmiş olan Genelge taslağı kısa bir süre içinde, bu hafta, Sayın Cumhurbaşkanımızın onayına sunulacaktır. Kanun gerektiren hususlarda ise grubumuz ile yürütülmekte olan hazırlıklar Meclisimizin takdirine arz edilecektir.”
“PARTİ FARKI GÖZETMEKSİZİN TÜM GRUPLARIN DESTEĞİNİ BEKLEDİĞİMİZİ ÖZELLİKLE İFADE ETMEK İSTİYORUM”
Yılmaz, yapılacak idari düzenlemelerin tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kapsayacak bir anlayış içinde hazırlandığını kaydererek, “Genelgemizde tek istisna, konumu gereği TBMM olacaktır. Bu konuda Meclis Başkanımız kendi uhdesinde benzer bir çalışma yürüttüğünü ifade etmişlerdi. Yaptığımız görüşmelerde Meclisimiz tarafından alınan önlemlerin sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılacağını da öğrenmiş bulunuyoruz. Kendilerine bu anlamlı tutumları için şükranlarımızı sunuyorum. Kanuni düzenleme gerektiren hususlarda parti farkı gözetmeksizin tüm grupların desteğini beklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.