Prof. Dr. Haberal ve Ekibinden Tarihe Geçen Hafta: Beş günde Beş yeni hayat
Prof. Dr. Haberal ve ekibi, sadece beş gün içinde, biri kadavradan olmak üzere tam beş başarılı organ nakli gerçekleştirerek adeta bir umut destanı yazdı.
Tarih 8 Aralık 1988… Prof. Dr. Mehmet Haberal, kadavradan alınan bir karaciğeri Fuat Koç adlı bir gence başarılı bir operasyonla naklederken, sadece bir hayat kurtarmıyor, aynı zamanda Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’yı kapsayan geniş bir coğrafyada organ nakli için yeni bir çağ başlatıyordu. İşte o gün atılan o cesur adımın üzerinden geçen 37 yılda, Prof. Dr. Haberal ve ekipleri sayısız ilke imza atarak, Türkiye’yi özellikle canlıdan nakillerde dünyanın lider ülkelerinden biri haline getirdi.
Bu büyük mirasın en taze meyveleri ise geçtiğimiz hafta, Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde toplandı. Prof. Dr. Haberal ve ekibi, sadece beş gün içinde, biri kadavradan olmak üzere tam beş başarılı organ nakli gerçekleştirerek adeta bir umut destanı yazdı.

Yaşama Tutunanların Unutulmaz Öyküleri
Bu tarihi haftada, farklı yaşlardan beş insan, fedakar aileleri ve usta cerrahların ellerinde hayata yeniden ‘merhaba’ dedi:
- 13 yaşındaki Betül Örenli, kim olduğunu hiç bilmediği bir kahramanın, bir organ bağışçısının cömertliği sayesinde, kadavradan yapılan böbrek nakliyle yaşama tutundu.
- Henüz 9 yaşındaki Eymen Çelik, annesinin karaciğerinden bir parçayla yeniden doğdu.
- 15 yaşındaki Zeynep Neva Kesen, 5 Aralık’ta babası İsmet Kesen’den aldığı böbrekle sağlığına kavuştu.
- 57 yaşındaki Cemal Değirmenci de başarılı bir karaciğer nakliyle ikinci baharını yaşama şansı buldu.
- 20 yaşındaki Mehmet Aydoğmuş ise annesi Sadegül Aydoğmuş’un böbreğiyle hayata döndü.

Ve bu umut zincirinin belki de en etkileyici halkası… Bugün aynı hastanenin transplantasyon servisinde sekreter olarak görev yapan Sabahat Başaran. Tam 35 yıl önce yine bu ellerde karaciğer nakli olan Başaran, bugün sadece sağlıklı bir birey değil, aynı zamanda üç kuşağa hayat vermiş bir anneanne. O, nakledilen bir organın, nesillere yayılan bir hayata nasıl dönüştüğünün yaşayan en güzel kanıtı.

Organ Naklinde 50. Yıl Gururu ve Bitmeyen Mücadele
Bu başarılar, Türkiye’nin Prof. Dr. Haberal öncülüğünde organ naklinin 50. yılını kutladığı anlamlı bir döneme denk geldi. Geçtiğimiz Kasım ayında Ankara’da düzenlenen ve 41 ülkeden 575 bilim insanını bir araya getiren MESOT Kongresi’nde, bu yarım asırlık gurur tüm dünyayla paylaşılmıştı.
Prof. Dr. Haberal, bu tarihi 8 Aralık gününün yıl dönümünde, Türkiye’nin canlıdan nakillerdeki lider konumuna dikkat çekerken, en büyük yaramız olan kadavradan bağışların yetersizliğini de bir kez daha vurguladı. O hayat kurtaran çağrısını şu sözlerle yineledi: “Unutmayalım ki organ bağışı, bir hayat bağışıdır. Bugün Türkiye’de 30 binin üzerinde hastamız, umutla bir organ bekliyor.”
Bugün Türkiye, Prof. Dr. Haberal’ın 1988’de verdiği o sinyalin ne kadar güçlü olduğunu kanıtlarcasına, dünyanın dört bir yanından gelen hastalara şifa dağıtan bir sağlık turizmi merkezi haline gelmiştir.
Ancak bu başarı öyküleri, madalyonun sadece parlak yüzü… Diğer yüzünde ise, umutla bir organ bekleyen, zamanın aleyhine işlediği binlerce hasta var. Onların tek ihtiyacı, bir gün tanımadıkları bir kahramanın kendilerine uzatacağı bir hayat eli: Duyarlı insanların yapacağı organ bağışı.
